Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Global Liderler Zirvesi’ne video konferans yoluyla katılarak iş insanlarına Türkiye’nin Orta Vadeli Programı (OVP) ile ilgili bilgiler verdi. OVP’nin temel hedefinin, sürdürülebilir yüksek büyüme ile daha adil bir gelir dağılımı sağlamak olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, bunun için fiyat istikrarının sağlanmasının, mali disiplinin yeniden tesis edilmesinin ve sürdürülebilir cari açığın oluşmasının şart olduğunu belirtti. Ayrıca, yapısal dönüşümün Türkiye’nin rekabet gücünü artırabileceğine ve refah seviyesinin yükselmesine katkı sağlayacağına dikkat çekti.
Bakan Şimşek, programın en önemli önceliğinin enflasyonun tek haneye indirilmesi olduğuna vurgu yaparak, geçen yıl enflasyonun Mayıs ayında zirveye ulaştığını kaydetti. Bu yıl Merkez Bankası’nın hedef bandının üst sınırı olan yüzde 41,5 ile yılı kapatmayı umduklarını açıkladı. Gelecek yıllara ilişkin hedefler arasında 2024 yılı için enflasyonu yüzde 20’nin altına, 2026 yılı sonunda ise tek haneli rakamlara düşürmenin bulunduğunu ifade etti. Yaz aylarında başlayan dezenflasyon sürecinin devam edeceğini ve enflasyon hedeflerine ulaşacaklarına inandığını belirtti.
Bütçe açığı ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, bütçe açığını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına çekmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Ancak deprem ve EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) nedeniyle geçen yıl ve bu yıl bütçe açığının yüksek seyrettiğini söyledi. Dezenflasyon sürecini desteklemek amacıyla bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3 civarına düşürmeyi planladıklarını belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı, cari açık konusuna da değindi. Geçen yıl cari açığın yüzde 4 civarlarında seyrettiğini, bu yıl ise bunu yüzde 1,7’ye çekmeyi öngördüklerini ifade etti. Gelecek yıllar için cari açığın yüzde 1,5 – 2 arasında olmasını hedeflediklerini belirten Bakan Şimşek, cari açığın milli gelire oranının azalmasının Türkiye’nin dış borcunu azaltarak rezerv birikimine de olanak tanıyacağını aktardı.
Bakan Şimşek, uygulanan politikaların sonucunda büyümede bir yavaşlama olacağını ancak bu durumun ardından daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye geçileceğini söyledi. Geçen yıl büyümenin yüzde 5 civarında seyrettiğini ancak bunun iç talepten kaynaklandığının altını çizdi. Bu sene büyümenin yüzde 3,5 olacağını tahmin ettiklerini, gelecekte ise bu oranın yüzde 4 ile yüzde 4,5-5 arasında olacağına dair beklentilerinin olduğunu belirtti.
Merkez Bankası rezervleri hakkında bilgiler veren Bakan Şimşek, son bir yıl içinde brüt rezervlerin 48 milyar dolardan fazla arttığını ve şu an 147 milyar dolar civarında brüt rezerv bulduklarını söyledi. Swap hariç net rezervlerin de 78 milyar dolarlık bir artışla yine olumlu bir seyir izlediğini vurguladı.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasındaki azalmaları da ele alan Bakan Şimşek, hedeflerinin piyasayı olumsuz etkilemeden KKM’den çıkışı sağlamak olduğunu açıkladı. KKM’nin toplam mevduattaki payının yüzde 10’un altına düştüğünü ve Türk Lirası mevduatın payının yüzde 52’nin üzerine çıktığını belirtti. Bu durumun, uyguladıkları programın işe yaradığının göstergesi olduğunu söyledi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışlarına ilişkin de bilgi veren Bakan Şimşek, 2024 yılı içinde üç önemli derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülke olduklarını vurguladı. Yatırım yapılabilir seviyeye ulaşmanın uzun bir süreç aldığını, ancak bu sefer daha hızlı bir geçiş süreci olacağına inandıklarını aktardı.
Son olarak yapısal reformların hızlanacağını da belirten Bakan Şimşek, yılın ilk iki çeyreğinde öngördükleri reformların yüzde 67’sinin tamamlandığını dile getirdi. Gelecek dönemlerde beşeri sermayenin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, kamu maliyesi reformu ve yeşil-dijital dönüşüm konularında reformların hız kazanacağına işaret etti. Bu adımların Türkiye’nin büyüme performansını artıracağını söyledi.
