Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen “Türkiye Buluşmaları” etkinliği kapsamında gerçekleştirilen “Kırıkkale İçin Özümüzden Geleceğe” programında iş insanlarıyla bir araya geldi. Bu buluşmada, Orta Vadeli Program hakkında önemli bilgiler paylaşan Şimşek, enflasyon hedeflerinin 2026 yılının sonunda tek haneli rakamlara düşürülmesi olduğunu ifade etti. Ayrıca, bütçe açığı ve cari açıkta önemli düşüşler kaydettiklerini vurguladı.
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın temel hedefinin sürdürülebilir büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu dile getirerek, “Fiyat istikrarını sağlamalıyız. Sürekli yüksek bir büyüme ve daha adil gelir dağılımı hedefimiz var. Kalıcı refah sağlamak için makroekonomik altyapıyı oluşturmalıyız,” şeklinde konuştu. Enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşmesinin büyüme hızını artıracağını belirten Şimşek, bunun için gerekli disiplinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Özellikle mali disiplinin sağlanmasının, yapı taşlarını oluşturacak yeşil ve dijital dönüşüm gibi reformlar için kaynak yaratacağını vurguladı.
Şimşek, “Türkiye’de kur kaynaklı sorunların büyük bölümünün dış açıkla ilgisi var,” diyerek, cari açığın sürdürülebilir düzeye çekilmesi gerektiğini belirtti. Yapısal dönüşümün yüksek rekabet gücü ve verimlilik artışı sağlayacağını söyleyen Bakan, bu dönüşüm sayesinde Türkiye’nin büyüme potansiyelinin artırılacağını ifade etti. Mayıs ayına kadar uygulanan dezenflasyon döneminin ardından, Türkiye’nin enflasyon oranının Mayıs ayında yüzde 75 ile zirve yaptığını, ardından Ağustos ayında yüzde 52’ye düştüğünü dile getiren Şimşek, 2023 yılı sonunda enflasyonun yüzde 40-42 civarında kapatılmasının öngörüldüğünü belirtti. Gelecek yıl için hedefinse yüzde 20’nin altında, yani yüzde 17,5 olduğunu aktardı.
Bakan Şimşek, cari açıkla ilgili de bilgi vererek, “Geçtiğimiz yıl yaşanan depremler nedeniyle bütçe açığımız arttı, ancak önümüzdeki yıllarda Maastricht kriterlerine uygun hale geleceğiz,” dedi. Son 20 yıla bakıldığında, cari açığın milli gelire oranının yüzde 4 civarında seyrettiğini, bu yıl ise bu oranın yüzde 1.7’ye düşürüleceğini açıkladı. Depremler nedeniyle etkilenmelerin devam ettiğini, fakat cari açığın kalıcı olarak yüzde 2’nin altına çekilebileceğini vurguladı. Şu anda cari açığın yönetilebilir bir düzeye geldiğini ve bunun sonucunda dış borçların milli gelire oranının düşündürücü olmadığını açıkladı.
Ayrıca, bütçe açığında da önemli bir düşüş sağladıklarını belirten Bakan, depremin etkilerine işaret etti. Kur korumalı mevduat uygulamasına dair bilgi vererek, bu uygulamadaki azalmanın Türk lirasına güvenin arttığını gösterdiğini söyledi. Bütçe açığının milli gelire oranının geçmiş yıllarda yüksek olduğunu, geçen yıl bu oranı yüzde 5.2’ye düşürdüklerini ifade etti. Ancak bu oranın büyük bir kısmının, yani üçte ikisinin deprem kaynaklı olduğunu belirtti.
Son olarak, Şimşek, Türkiye’nin ekonomik programının etkili olduğunu ve birçok başarıya imza atıldığını dile getirerek, Merkez Bankası’nın rezervlerinin arttığını, bunun sonucunda rezerv konusunun bir endişe olmaktan çıktığını belirtti. Cari açık konusunun da artık yönetilebilir bir düzeye geldiğini vurgulayan Bakan, uluslararası standartlarda rezerv yeterliliğini sağladıklarını ifade etti. Bu süreçte Türkiye’nin ekonomik istikrarını sağlamaya yönelik hedeflerine ulaşacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.