Martı Oluş ile Kaptan Arasında Dostluk Hikayesi

0

BEĞENDİM

0

İZMİR’in Aliağa ilçesinde, balık turu düzenleyen kaptan Ahmet Sakallı ile her sabah teknesine gelen bir martı arasında ilginç bir dostluk hikayesi gelişti. Kaptan Sakallı, ‘Oluş’ adını verdiği bu martıyla geçen yıl, yani 2022’nin sonbahar döneminde tanıştı. Martı, her sabah belirli bir saatte tekneye gelip camı tıklatmaya başladı. Bu davranışı, kaptanın dikkatini çekmek için yaptığı bir çağrıydı.

Ahmet Sakallı, ‘Ayas Paşa’ isimli teknesi ile Aliağa’nın sahilinde balık turları düzenlemekte. Her sabah teknesine konan martıyı görünce, onunla bir bağ kurmaya karar verdi. Oluş’un her sabah aynı saatte gelmesini fark eden Sakallı, bu kuşa ‘Oluş’ adını koydu. Kaptan, bir yıl boyunca aralarındaki bu dostluğun nasıl derinleştiğini anlatıyor.

Kaptan Sakallı, “Bir yıldır beraberiz. Balık istemek için ya cama tıklatır ya da teknenin üst kısmından dikkatimi çekmeye çalışır.” diyerek martının davranışlarının ne kadar özel olduğunu vurguladı. Oluş’un tekneye gelen diğer martıları etkisiz hale getirerek sadece kendine odaklanmasının, aralarındaki bağı daha da güçlendirdiğini ifade etti. Sakallı, martının hemen her gün onu beklediğini belirtirken, “Beni göremezse mutlaka bir şekilde sesini duyurur.” şeklinde konuştu.

Ahmet Sakallı, balık verme sürecinde martıyı beslemeye hevesli olsa da, henüz Oluş’un elinden yem alacak kadar yaklaşamadığını belirtti. Bu durumu, martı ve kaptan arasında bir güven ilişkisi kurma süreci olarak değerlendirdi. Sakallı, gelecek günlerde bu dostluğun daha da pekişeceğine inandığını söyleyerek, martının teknesi ve hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğinin altını çizdi.

Oluş adı verilen martının, sadece bir hayvan olmanın ötesinde Ahmet Sakallı’nın günlük yaşamında önemli bir yere ulaştığı görülüyor. Her sabah balık turu öncesi, martıyla olan etkileşimleri, aslında Sakallı’nın doğayla olan bağını da simgeliyor. Balıkçılar ile doğanın dengesinin nasıl bir araya geldiği, bu örnekle bir kez daha gözler önüne seriliyor. Samimi bir şekilde kurulan bu dostluk, insan ve hayvan arasındaki ilişkiyi de yeniden sorgulatıyor.

Sonuç olarak, Aliağa’ya özgü bir hikaye olarak kaydedilecek olan bu dostluk, Kaptan Ahmet Sakallı ve Oluş martısı arasında yaşanan duygusal anlarla dolu. Her gün yeni bir başlangıç ve her an farklı bir keşif olarak hayatına devam eden bu ikilinin hikayesi, insanın doğayla ve hayvanlarla olan bağlarını yeniden hatırlatıyor. Ahmet Sakallı’nın anlatımlarında hissettiği mutluluk, bu dostun sadece bir martı olmanın ötesinde, aynı zamanda bir arkadaşlık sembolü haline geldiğinin kanıtı niteliğinde.