2020 yılında İzmir’de meydana gelen büyük deprem, şehir için unutulmaz bir felaket olarak hafızalara kazındı. Bu depremin en acı sonuçlarından biri de Rıza Bey Apartmanı’nın yıkılmasıydı. Apartmanın yıkılmasının ardından arama kurtarma ekipleri, molozların arasında kalanları kurtarmak için canla başla çalıştı. Enkaz altında 91 saat boyunca kurtarılmayı bekleyen küçük bir kız çocuğu, Ayda, bu mücadele sonucunda hayata döndü. Ayda, bu zorlu sürecin sonunda tekrar ailesiyle bir araya gelmişti. Şimdi, hayatta kalan yakınları olan babası Uğur Gezgin ve 13 yaşındaki ağabeyi Atakan Gezgin ile birlikte yeni bir hayata adım atmaya hazırlanıyor.
Ayda, 3 yılı aşkın bir süre anaokuluna gitti ve sonunda ilkokula başlama heyecanını yaşadı. Bornova’daki özel bir okula başlayan Ayda’nın bu özel gününde babası Uğur ve ağabeyi Atakan, onun yanında yer alarak onu desteklediler. Küçük kız, yeni bir başlangıç yaparken, ailesinin yanında olmasının verdiği güvenle okula adım attı. Okul hayatı, hem yeni arkadaşlarıyla tanışmak hem de yeni öğretmeniyle bir araya gelmek için büyük bir fırsat sundu.
Ancak Ayda için bu yeni başlangıç, sadece sevinç ve heyecanla dolu değildi. Deprem sırasında hayatını kaybeden annesi Fidan Keskin Gezgin’i unutmayan Ayda, onun yokluğunu derin bir özlemle taşıyor. Babası Uğur Gezgin, kızının annesini unutmadığını ve sık sık onun anısını yaşattıklarını belirtti. Uğur Gezgin, Ayda için annesini anmanın önemli olduğunu dile getirerek, fotoğraflar ve videolar aracılığıyla anılarını yaşattıklarını ifade etti. Ayrıca, Ayda’nın zaman zaman annesinin mezarını ziyaret ettiklerini de vurguladı.
Uğur Gezgin, kızının okula başlamasıyla ilgili heyecanını dile getirirken, Ayda’nın hala psikolog desteği aldığını hatırlattı. Bu süreçte, Ayda’nın yaşadığı travmanın etkilerini atlatması için gösterilen çabanın ve desteklerin önemi büyüktü. Uğur Gezgin, İzmir depremi sonrası ailelerine ve onlara destek olan herkese teşekkür ederek, bu zorlu dönemde yanlarında olanların değerini vurguladı.
Yeni eğitim yılına başlayan küçük Ayda, annesinin anısını daima kalbinde taşıyarak, hayatına devam etme kararlılığını gösterdi. Okula başlarken yaşadığı heyecan ve mutluluğu, içinde taşıdığı derin bir özlemle harmanlayarak, yeni arkadaşlıklar ve öğrenim serüvenine adım attı. Ailesinin desteğiyle daha güzel günler göreceği umuduyla, Ayda hayata karşı daha da umutlu bir şekilde bakıyor. Aynı zamanda, bu süreç, İzmir depreminde yaşanan acıların ve kayıpların hatırlanmasına da vesile oluyor. Bu şekilde, Ayda’nın hikayesi, bir yandan kayıpların ağırlığını taşırken bir yandan da yeni umutların doğduğunun simgesi olarak öne çıkıyor.