Kreş Çağındaki Çocuklar için El-Ayak-Ağız Hastalığı
2004 okunma

Kreş Çağındaki Çocuklar için El-Ayak-Ağız Hastalığı

Aralık 22, 2024 10:00
Kreş Çağındaki Çocuklar için El-Ayak-Ağız Hastalığı
0

BEĞENDİM



El, Ayak, Ağız Hastalığı Üzerine Bilgiler

El, Ayak, Ağız Hastalığı Üzerine Bilgiler

Prof. Dr. Alper Şener, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak, ‘El, ayak, ağız’ hastalığının özellikle kreş çağındaki çocuklar arasında yaygın bir şekilde görüldüğünü belirtmiştir. Bu hastalığın başlangıcı genellikle hafif üşüme, titreme, boğaz ağrısı ve geniz akıntısı gibi semptomlarla başlamakta olup, ilerleyen dönemlerde ağız çevresine, el ve ayaklara yayılan döküntüler gözlemlenmektedir.

Ciddi Bir Klinik Tablo Değil

Prof. Dr. Şener, çocukluk döneminde sık karşılaşılan bu hastalığın toplumun %80 ile %90’ında görüldüğünü ve genellikle ilkbahar ile sonbahar aylarında dalgalanmalar oluşturduğunu belirtmiştir. Ebeveynlerin, ağız çevresinde meydana gelen döküntüler, ağız içindeki hafif yanma ve batma hissinin yanı sıra, eller ile ayaklara da yayılma durumunun sebebiyle tedirgin olabileceğini ifade etmiştir. Ancak, bu hastalığın ciddi bir klinik tabloya yol açmadığını vurgulamıştır.

Kabuklanmanın Yumuşak Tutulması

Hastalığın seyrinde meydana gelen döküntülerin zamanla soyulmalara yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şener, ebeveynlerin bu duruma panik yapmamaları gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Ayrıca, ortaya çıkan döküntülerin kabuklandığı durumlarda bu bölgelerin yumuşak tutulması gerektiğini ifade etmiştir. Döküntülerin nemlendirici kremler ya da ılık sabunlu su ile temizlenerek rahatlatılabileceğini belirten Şener, hastalığın bazı ciddi komplikasyonlarla karıştırılabileceğini ancak genellikle, orta kulak iltihabı, zatürre veya beyin iltihabı gibi ciddi durumlardan uzak olduğunu belirtmiştir.

Çocukların Birbirinden Uzak Tutulması

Hastalığın tipik olarak ateşin düşmesinden sonra döküntülerin ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Şener, yüksek ateşi olan çocuklarda bazen kullanılan antibiyotiklerin ve ağrı kesicilerin ilaç döküntüsü zannedilebileceğini belirtmiştir. Döküntüleri olmayan çocukların birbirine bulaşma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Şener, özellikle kreş çağındaki çocukların ortak oyuncaklar, kaşıklar ve yemek gibi eylemler sayesinde bu duruma maruz kaldıklarını söylemiştir. Döküntü ve yüksek ateşi olan çocukların kreşten ayrılması gerektiğinin altını çizerken, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı olan çocukların da diğer çocuklarla yakın temastan kaçınması gerektiğini belirtmiştir.

Doku Bozukluğuna Sebep Olmaz

Hastalığın doku bozukluğuna sebep olan bir durum olmadığını ifade eden Prof. Dr. Şener, erişkinlerde bağışıklığın baskılanmış olduğu durumlarda dahi bu hastalığın ağır klinik tablolara yol açma ihtimalinin çok düşük olduğunu belirtmiştir. Çocukluk döneminde ise hastalığın seyrinde dalgalanmalar yaşanabileceğini vurgulamıştır.

Salgın Durumu Yok

Prof. Dr. Şener, aile hekimleri ile görüşmelerinde ‘kümelenmeler’ olduğuna dair bilgi aldığını ancak salgın durumunun söz konusu olmadığını bildirmiştir. Belirli bölgelerde karşılaşılan kümelenmelerin takibinin önemli olduğunu vurgularken, hastalığın mevsimsel olarak belirli dönemlerde farklı şekillerde görülebileceğine dikkat çekmiştir. El, ayak, ağız hastalığının aralıklarla mini salgınlar oluşturabileceğini de

En az 10 karakter gerekli