“Devlete hizmet etmek aynı zamanda millete hizmet etmektir. Bu benim hayalimdi” diyerek yola çıkan İsmail Salih Hızarcı, KPSS’de yüksek puan almasına rağmen atanamayınca büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Halk TV’ye konuşan Hızarcı, “Ben haksızlığa uğradım. Küçüklüğümden beri devlette çalışmak istiyordum” dedi. Bu ifade, genç bireylerin kamu hizmetine olan inancının bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Üniversitede siyaset bilimi ve kamu yönetimi okuyan Hızarcı, mezuniyetinin ardından iki yıl boyunca KPSS’ye hazırlandığını belirtti. Yazılı sınavda yüksek bir puan almasına rağmen listede adının yer almadığını söyleyen Hızarcı, “Anayasaya, Cumhuriyetin liyakat ilkelerine güvendim. Büyük bir travma yarattı bende. İl birincisi olduğum için atanacağıma emindim ama ismim listede yoktu” sözleriyle yaşadığı hayal kırıklığını anlattı. Bu durum, gençlerin devlet kurumlarında liyakat ve adalet beklentilerinin ne denli büyük olduğuna dikkat çekiyor.
Sözlü sınavlarda da başarılı olmasına rağmen objektif bir değerlendirmenin yapılmadığını iddia eden Hızarcı, “Kanunsuzca bana düşük puan verildi. Benden düşük puanlı olanlar atandı” diyerek karşılaştığı haksızlığa dikkat çekti. Bu açıklama, kamu kurumlarındaki alım süreçlerinin ne kadar karmaşık olabileceğini ve gençlerin mağduriyetini ortaya koyuyor. Hızarcı’nın talepleri, adalet ve eşitlik ilkeleri üzerine bir tartışmayı da beraberinde getirebilir.
Erzurumlu bir çiftçi ailenin çocuğu olduğunu belirten Hızarcı, ailesine destek olmak için devlet memuru olmayı hedeflediğini ifade etti. Şu anda bir kargo şirketinde çalıştığını söyleyen Hızarcı, “Asgari ücretle geçinmeye çalışıyorum, ev tutamadım. Teyzemin yanında kalıyorum, geleceğimi göremiyorum” diyerek içinde bulunduğu sıkıntıları paylaştı. Bu durum, iş bulmanın ve ev sahibi olmanın zorluğunu yaşayan birçok genç için ortak bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
İsmail Salih Hızarcı’nın hikayesi, bireylerin kamu sektörüne yönelik olan özlemlerinin ve beklentilerinin ne denli ön planda olduğunu ortaya koyuyor. Devlet memurluğu hayali ile yola çıkan gençlerin karşılaştığı zorluklar, sadece bir kariyer seçimi değil, aynı zamanda hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. Bu tür hikayeler, toplumdaki adalet arayışını ve gençlerin geleceğe dair çaresizliklerini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, İsmail Salih Hızarcı‘nın yaşadığı süreç, sadece kendi hikayesini değil, birçok gencin yaşadığı benzer sorunları da simgeliyor. Kamu kurumlarına olan güvenin sarsılması, liyakat sisteminin sorgulanmasını gerektiriyor. Gençlerin bu tür durumlarda seslerini duyurabilmesi ve toplumsal farkındalık yaratması oldukça önemli. Aksi takdirde, hayal kırıklıklarının ve haksızlıkların devam etmesine neden olabilir.
1
Menderes’e Yeni Bir Sosyal Alan: Rumeli Cafe Açılıyor!
5660 kez okundu
2
Eylül Toplantısında Kıyı Ege’nin Geleceği Konuşuldu
5653 kez okundu
3
Başkan Kınay’dan Ulaşım Çalışanlarına Önemli Destek
5606 kez okundu
4
Bornova 1877, İzmir Derbisi’ne Lider Gidiyor!
5586 kez okundu
5
Tavacı Recep Usta’dan Şok Edici Fiyatlar! Enflasyonla Yarışıyor
5579 kez okundu