İpsala ve Keşan ilçelerinde çeltik hasadının yoğun olarak devam ettiği dönemlerde, tarlaların ikinci ürüne daha hızlı hazırlanabilmesi amacıyla yasak olmasına rağmen anız yakılması, bölgede ciddi hava kirliliğine neden olmuştur. Anızların yakılması sonucu çıkan duman, özellikle hava kalitesini düşürmekte ve bazı alanlarda görüş mesafesinin azalmasına yol açmaktadır. Bu durum, dışarıdaki insanların nefes almasını dahi zorlaştırırken, bazı apartmanların çatı ve balkonlarına kül yağması gibi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı verilerine göre, bu dumanın neden olduğu partikül madde oranlarında artış gözlemlenmiştir.
Keşan Kent Konseyi Başkanı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Özdağlı, anız yakmanın Türkiye’de yasaklı bir eylem olduğunu ve bunun için çeşitli cezai yaptırımların bulunduğunu vurgulamıştır. Özdağlı, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve Tarım ve Orman Bakanlığı mevzuatlarına göre anız yakma işleminin toprak yapısına, çevreye ve ekosisteme ciddi zararlar verdiğini belirterek, “2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi gereği anız yakanlara idari para cezası uygulanmaktadır. 2023 yılı itibarıyla her bir dönüm anız yakma için yaklaşık 500 ile 5 bin lira arasında cezalar kesilmektedir,” dedi. Hem yerleşim yerlerine hem de ormanlara yakın bölgelerde yapılan anız yakmalarının daha yüksek cezalarla karşılaşabileceği belirtildi.
Anız yakmanın yalnızca kesim cezasıyla sınırlı kalmayıp hapis cezasını da içerebileceği ifade edildi. Türk Ceza Kanunu’na göre, anız yakmanın ormanlara zarar vermesi durumunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapsin mümkün olduğunu anlattı. Bunun yanı sıra, tarım desteklerinden faydalanan çiftçilerin de anız yaktıkları tespit edildiğinde, devlet desteklerinden mahrum bırakılabileceği kaydedildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu tür eylemler nedeniyle toprağın kullanımına ve ekim yapılmasına belli süreler yasak getirebileceğini vurguladı.
Dr. Özdağlı, anız yakmanın toprağın organik yapısını bozarak verimliliğini düşürdüğünü, biyolojik çeşitliliği yok ettiğini ve toprak erozyonuna neden olduğunu söyledi. Ek olarak, anız yakmanın yangın riskini artırdığı ve hava kirliliğine yol açarak çevre sağlığını olumsuz etkilediğinden bahsetti. Özdağlı, anız yerine toprak işleme tekniklerinin teşvik edilmesi gerektiğini savunarak, çiftçilere anız yakmanın zararları konusunda eğitimler verilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu yasaların, çevresi ve tarımsal üretimi koruma amacı taşıdığını belirtti.
İpsala ve Keşan ovalarında çeltik ekimi ile ilgili çalışmaların kaymakamlık başkanlığında ve çeşitli kurum temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yürütüldüğüne dikkat çekti. Ancak çeltik hasadı sonrası bu komisyonun ortadan kaybolmasını da eleştirdi. Son günlerde yakılan anızların halk sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Özdağlı, özellikle anız yakılarak ortaya çıkan toz, kül ve kimyasalların solunum yoluyla ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini bildirdi. Ayrıca, bölgede etkili olan iklim değişikliği ve diğer çevresel faktörlerin, solunum yolu hastalıkları gibi rahatsızlıkların artmasına neden olduğunu ifade etti.
Özdağlı, Keşan kaymakamı, ilçe sağlık müdürü ve ilgili odaların başkanlarına acilen harekete geçmeleri gerektiğini iletti. “Sağlığımız ciddi bir tehdit altında. Bugün önlem alınmayacaksa, ne zaman alınacak?” diyerek önemli bir çağrıda bulundu. Kent Konseyi bünyesinde oluşturulan ve çalışmalarına devam eden Kent, Çevre ve Ekoloji Meclisi’nin, konunun takipçisi olacağı belirtildi. Bu durumun, halk sağlığı ve çevre açısından acil bir çözüm gerektirdiği ifade edilmektedir.