İzmir’in Menderes ve Seferihisar ilçelerinde meydana gelen orman yangınları, rüzgarın etkisiyle hızla büyüyerek yerleşim alanlarına sıçramıştır. Yangınların en çok etkilediği bölgelerden biri, Seferihisar ilçesine bağlı Doğankent Sitesi olmuştur. Burada bulunan yaklaşık 350 haneden oluşan site, kısa sürede alevlerin tehdidi altında kalmış ve yangın sonucunda alevler birçok yapıyı etkisi altına almıştır. İlk tespitlere göre, 85 hane tamamen yanarak kullanılamaz hale gelirken, sitedeki çok sayıda araç da yangın nedeniyle hasar görmüştür. Yangının kontrol altına alınmasının ardından bölgede hasar tespit ekipleri, zarar gören konut ve araçların durumunu incelemek üzere çalışmalara başlamıştır.
Yangının etkilerinin hissedildiği Doğankent Sitesi’nde, evinin ufak çaplı hasar aldığını dile getiren ev sahibi Ali Rıza Yapar, olayın oluşumunu şu şekilde anlattı: “Yangının başlangıç noktası sitenin A tarafıydı. Orada makilik ve ağaçlık bir alan mevcuttu. Yangın, buradan başlayarak bizim bulunduğumuz B tarafına doğru, rüzgarın etkisiyle vadiyi takip ederek ilerledi. Öncelikle birkaç ev yanmaya başladı, ardından bizim bitişiğimizdeki ev yok oldu. Bizim evin de küçük bir kısmı hasar gördü, ama yan tarafımızdaki iki ev tamamen kullanılamaz hale geldi. Hemen yanındaki ev ise büyük hasar aldı. Yangınla birlikte yoğun duman oluştu. Bu esnada, siteden ayrılanlar oldu. Biz de saat 16.00 gibi siteden ayrıldık. Yoğun duman içinden, özel güvenlik görevlileri ile birlikte yaklaşık 1 kilometrelik bir mesafeyi geçtik. Adeta sis yerine dumanın içinden geçtik. Daha sonra görüş açıldı ve uzaklaştık. Şu anda sitede yaklaşık 350 hane bulunmakta ve yangında 85 ev tamamen kullanılamaz hale geldi. Bunun yanı sıra 30-40 kadar ev de kısmen zarar gördü.”
Yangının getirdiği zararı gözlemleyen bir başka ev sahibi olan Mustafa Koydeniz ise, akrabası Ali Rıza Yapar’ın evini kontrol etmek için gittiği sırada yaşadıklarını şöyle paylaştı: “Gece saat 01.30 civarında olaydan haberdar olduk. Saat 02.00’ye kadar telefon mesajları ile buralardan bilgi edinmeye çalıştık. ‘Doğankent Sitesi 16 B7 ve 16 numara da yananlar arasında’ diye öğrenen insanlar büyük üzüntü yaşadı. Sonuçta yakınınızın da evi yanıyor. Açıkçası buraya geldiğimde bir kül yığınıyla karşılaşmayı bekliyordum. Sabah saat 6’da erkenden kalktık, ama baktık ki arka komşumuzun evi yanmış, bizim ev sağlam kalmış. Çatıda yaklaşık yüzde 10 civarında hasar var. İşte buna sevinmekle beraber, komşuma üzülmek arasında bir ikilemde kaldım. Hayat böyle bir şey. Allah, zarar görenlere sabır versin. Bir daha böyle bir durumla karşılaşmayı Allah nasip etmesin.” Bu sözler, olayın yerel halk üzerindeki psikolojik etkisini de göstermektedir.
Yangın sonrası bölgedeki hasar tespit çalışmaları devam etmekte olup, hem maddi hem de manevi bakımından bu tür felaketlerin yaralarının sarılması zaman alacaktır. Özellikle yangınlarda kurtulan evler sahipleri için büyük bir şans olsa da, komşularının kayıplarını görmek, duygusal açıdan derin bir etki bırakmaktadır. Yetkililerin ve destek ekiplerinin hızlı bir şekilde özellikle zarar görenlerin ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmalara başlaması önem taşıyor. Bu süreçte, toplumsal dayanışmanın da önemi bir kez daha gözler önüne serilmektedir.
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
3882 kez okundu