15 Haziran 2024 tarihinde, İzmir’in Karabağlar ilçesinde bulunan Şerif Remzi Ortaokulu’ndan mezun olan 14 yaşındaki Hacer Çağla Çetinalp, akşam saatlerinde polis memuru olan babası İ.U.Ç.’nin yaşadığı Arap Hasan Mahallesi’nde 15 yaşındaki eski erkek arkadaşı U.E.Y. ile bir araya geldi. Çetinalp ve U.E.Y. arasında kıskançlık nedeniyle bir tartışma çıkması üzerine U.E.Y., Çağla Çetinalp’i 100’ü aşkın bıçak darbesiyle bıçakladı. Bu olaydan sonra, eve dönen İ.U.Ç., kızını kanlar içinde yerde yatarken buldu. Hemen sağlık ekiplerine haber verildi, ancak yapılan müdahale sonucunda Hacer Çağla Çetinalp’in yaşamını yitirdiği belirlendi. Olay sonrası polis, U.E.Y. ile İ.U.Ç.’yi gözaltına aldı; U.E.Y. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülürken, İ.U.Ç. serbest bırakıldı.
Olayın ardından soruşturma İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı ve U.E.Y. hakkında ‘çocuğu veya beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İlgili iddianame İzmir 2’nci Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi, fakat yargılama süreci basına kapalı olarak gerçekleştirildi. 16 Temmuz’da görülen duruşmada mahkeme heyeti, sanığı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak U.E.Y.’nin yaşı göz önünde bulundurularak cezası 15 yıl hapis cezasına çevrildi.
U.E.Y. hakkında verilen mahkeme kararının gerekçesinde, olaydan yaklaşık iki ay önce, U.E.Y.’nin Çetinalp’i öldürmeye karar verdiği ve bu amaçla internette çeşitli aramalar yaptığı belirtildi. Kendi isim listesini oluşturduğunda, ‘balta’, ‘satır’, ‘çekiç’, ‘testere’ gibi eşyalar yazdığı tespit edildi. Ek olarak, internet üzerindeki forumlarda çeşitli cinayet konuları hakkında bilgiler edindiği de ifade edildi.
U.E.Y., Hacer Çağla Çetinalp’e “Sana bir sürprizim var, odana geç ve beni bekle” diyerek ve olay günü temizlik eldiveni alarak cinayeti gerçekleştirdi. Mahkeme, bu olayların U.E.Y.’nin cinayeti tasarlayarak işlediği yönünde delil oluşturduğunu belirtti. U.E.Y.’nin Çetinalp’i hayattayken kesici bir aletle defalarca bıçaklaması, ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçunu işlediğine de karar verildi. Bu durum, U.E.Y. hakkında ‘tasarlayarak, eziyet çektirmek suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işlediği sonucuna varılmasına neden oldu.
Mahkeme gerekçesinde, U.E.Y.’nin gerçekleştirdiği eylemi ‘haksız tahrik’ altında işlemediği belirtilerek, bu indirimlerden faydalanamayacağı ifade edildi. Ayrıca, U.E.Y.’nin suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olması ve bu yüzden Türk Ceza Kanunu 31’inci maddesi gereği ‘yaş küçüklüğü’ uygulanarak, en üst hapis cezası olan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığı aktarıldı. Bu durum, hem genç yaşın hem de suçun niteliğinin yargılamada belirleyici olduğunun bir göstergesiydi.