İzmir’in Buca ve Karabağlar belediyelerinde çalışan işçiler, düzenli maaş alamadıkları ve biriken alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle iş bırakma eylemi başlattılar. Bu eylem, işçilerin haklarını talep etmek adına yürütülen önemli bir mücadele haline geldi ve dikkatleri üzerine çekti.
Buca Belediyesinde görev yapan toplam 1763 işçi, 18 Haziran 2023 tarihinden bu yana maaşlarının düzenli olarak yatırılmadığı ve alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle iş bırakma eylemine katıldılar. Grevin üçüncü gününde, temizlik hizmetlerinde çalışan işçilerin iş bırakmaları sonucunda, Buca’nın çeşitli sokaklarında çöp yığınları oluştu. Bu durum, hem çevre kirliliğine hem de kötü kokuya neden oldu. Bucalı vatandaşlar ise bu manzaraya üzülerek tepki gösteriyorlar ve çözüm bekliyorlar.
Greve katılan işçilerden Ayça Pektaş, eylemlerinin geniş katılımla devam ettiğini ifade etti. Belediye başkanıyla gerçekleştirdikleri görüşmede, sorunlarını açıkça paylaştıklarını belirten Pektaş, çözüm için somut adımlar atılmasını beklediklerini vurguladı. Çalışanların içeride biriken alacakları nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşadığını söyleyen Pektaş, “Biriken alacaklarımızın ve gelecekteki maaşlarımızın düzenli bir şekilde yatırılacağına dair teminat alıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz.” dedi.
Öte yandan Karabağlar Belediyesi’nde çalışan 900 işçi de, kendilerine ödenecek olan alacaklarının ödenmemesi sebebiyle 20 Haziran 2023 tarihinde yarım gün iş bıraktılar. Bu durum, iki belediyedeki iş bırakma eylemlerinin benzer bir şekilde devam ettiğini gösteriyor. Karabağlar’daki işçilerin de aynı sorundan muzdarip olduğu anlaşılıyor ve bu duruma karşı seslerini yükseltmek için eylem gerçekleştirdikleri belirtiliyor.
İşçilere yönelik yapılan bu eylemler, hem çalıştıkları belediyelerin hem de toplu iş sözleşmelerinin durumunu sorgulamakta ve işçi hakları konusunda toplumsal bir duyarlılık oluşturma amaçlı bir farkındalık yaratmaktadır. Eylemlerin ilerlemesi durumunda, olası çözüm girişimleri ve yerel yönetimlerin atacağı adımlar toplum tarafından dikkatle takip ediliyor. İşçilerin haklarını almak için verdikleri bu mücadele, temel insani hakların korunması ve adil çalışma şartlarının sağlanması açısından büyük öneme sahip.
Sonuç olarak, her iki belediyede yaşanan bu durum, çalışanların ekonomik ve sosyal haklarını koruma adına bir dizi eylem olarak sürüyor. Belediye yönetimleri, işçilerin taleplerine kulak vermek durumunda kalacak ve bu süreçte çözüm arayışlarına yönelmek zorunda kalacaklar. Her şeyden önce, işçilerin gerek maddi gerekse manevi haklarının korunması ve onlara sürdürülebilir bir yaşam sağlanması gerektiği unutulmamalıdır.