İzmir’de İşçiler Grevde: Oylama Tarihleri Belli Oldu!

0

BEĞENDİM

0

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması, belediyeye bağlı olan İZENERJİ ve İZELMAN’da çalışan yaklaşık 23 bin işçiyi grev başlatmaya itti. Grevin sürekliliği, işçilerin haklarını savunma mücadelesinin yükselmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu grev, bir haftayı geride bırakmış durumda, ve işçilerin talepleri hala karşılanmamış görünüyor.

Geçtiğimiz günlerde, İZELMAN işçilerinin belediyenin sunduğu ilk 6 ay için yüzde 30, ikinci 6 ay için ise yüzde 19 oranındaki teklifini oylamak için bir sandık kurulacağı bilgisi geldi. Sendika yetkilileri, işverenin önceki teklifini yükselterek yaptığı son öneriyi kabul etmemiş; bu nedenle grev devam etmekte. Son toplantılarda bir uzlaşı masası kurmaya çalışıldı ancak, bu görüşmelerden herhangi bir olumlu sonuç elde edilemedi. Ortaya çıkan durum, işçi ile işveren arasında halen bir diyalog kurulamaması ve işçilerin hakları için mücadelelerinin devam edeceğini göstermektedir.

OYLAMALA YAPILACAK

Öte yandan, yaklaşan bayram öncesinde İZELMAN işçilerinin son teklifi değerlendirmek amacıyla oy vermek üzere sandık kurma kararı aldığı bildirildi. Bu durum, işçilerin kendi aralarında bir karar almak istemesini ve haklarını daha da ileri götürme isteğini ifade ediyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın hazırladığı son teklif, bu nedenle işçilerin oylarına sunulacak. Bu, çalışanların karar mekanizmasında aktif rol oynadıkları bir süreç olarak önemli bir adım anlamına geliyor.

Grevin devam etmesi, işçilerin meselelerini sadece ekonomik boyutla değil, aynı zamanda toplumsal haklar ve çalışma koşulları konusunda da ısrarla gündeme getirmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. İşçilerin taleplerinin daha iyi bir yaşam koşullarına ve haklarını korumaya yönelik olduğu biliniyor. Bu süreç içerisinde, sendika ve işveren arasında yapılan görüşmelerin yanı sıra, işçilerin kendi aralarındaki dayanışma ve birlikteliğin de artırılması önemli bir husus olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, Türkiye’de benzer durumların sıkça yaşandığı görülmekte olup, İzmir örneği, işçi sınıfının mutlak suretle haklarını almak ve savunmak konusunda nasıl bir birleşim içinde olabileceğinin bir göstergesi. İşçi sınıfının mücadelesinin, turnusol kağıdı gibi, ekonomik ve sosyal adalet taleplerinin ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğu bu süreçte, işçiler kendi iradeleriyle karar alma gücünü de tatbik etmekte. Hem belediye yönetimi hem de sendikalar için bu durum, karşılıklı anlaşmanın bir yolu olarak değerlendirilmelidir.