İzmir’de Eşine Tehdit Olayında Tahliyeye İtiraz!
1358 okunma

İzmir’de Eşine Tehdit Olayında Tahliyeye İtiraz!

Aralık 17, 2025 04:21
İzmir’de Eşine Tehdit Olayında Tahliyeye İtiraz!
0

BEĞENDİM

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, boşanma aşamasındaki eşiyle yaşadığı gerilim dolu bir olay üzerine gündeme gelen ve ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ suçlamasıyla yargılanan sanık Şiyar Alpaslan hakkında verilen ev hapsi şeklindeki tahliye kararına itiraz etti. Olay, Kasım 2024’te yaşandı ve Alpaslan, görüntülü arama gerçekleştirerek 3 yaşındaki oğlunun boğazına bıçak dayayarak eşiyle tehditte bulundu. Bu olayın ardından sosyal medya üzerinde büyük bir infial oluştu ve Alpaslan, İzmir’de yakalanarak tutuklandı. Başlangıçta ‘Kasten yaralama’ ve ‘Silahla tehdit’ suçlarından yargılanan sanık, yargılama sürecinin ilerlemesiyle birlikte daha ağır bir suçlama olan ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ ile yargılanmaya devam etti.

Alpaslan’ın 18 Kasım 2024 tarihinde eşine yönelik gerçekleştirilen tehdit eylemi sonrası tutuklanmasının ardından İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılama sürecinde önemli bir gelişme yaşandı. Mahkeme, tutuklu sanık Şiyar Alpaslan için ev hapsi şeklinde adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi. Bu karar, yargılama sürecinin gidişatı açısından dikkat çekici bir durum ortaya koydu.

Ancak, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, bu tahliye kararını ‘Usul ve Yasaya Aykırı’ olduğu iddiasıyla itiraz etti. Başsavcılığın itiraz gerekçeleri arasında, dosya kapsamındaki mevcut delillerin durumu, sanığa yönelik isnat edilen ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ suçunun niteliği ve ağırlığı, bu suç için öngörülen yasal ceza sınırlarının ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği ve sanığın tutukluluk halinin devamını gerektiren nedenlerin hala mevcut olduğu vurgulandı. Bu durum, yargı sisteminin ve güvenliğin sağlanması adına önemli bir aşama olarak görüldü.

Başsavcılığın itirazının ardından, Şiyar Alpaslan’ın tahliye kararı verilmesine rağmen cezaevinden salıverilmediği öğrenildi. Bunun nedeni, Alpaslan’ın yargılandığı bu suç dosyasından bağımsız olarak başka bir suçtan hükümlü olmasıydı. Yani Alpaslan, mevcut yargı süreci dışında daha önce çiğnediği yasal düzenlemelerden dolayı cezaevindeki tutukluluk halini sürdürmeye devam etti. Bu durum, dolayısıyla Alpaslan’ın mevcut suçlamalarından ayrı bir halde gelişti ve onun durumu açısından karmaşık bir tabloya yol açtı.

Farklı açılardan değerlendirmek gerekirse, bu olay hem aile içi şiddet meselelerini gözler önüne seriyor hem de hukukun işleyişi ve yargı sürecinin işleyişinin önemine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı, toplumsal güvenlik ve adalet anlayışının bir göstergesi olarak da değerlendirilebilir. Olayın henüz sonuçlanmamış olması, hem hukuki süreçlerin devam ettiğini hem de toplumda şiddet ve tehdit meselelerinde duyarlılığın arttığını göstermektedir.

En az 10 karakter gerekli