İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, 13 Ekim Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında, kentteki afetlere hazırlık süreci hakkında önemli bilgiler paylaştı. Toplantı, Valilik Toplantı Salonunda, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme Komisyonu üyeleriyle birlikte yapıldı. Vali Elban, İzmir için İçişleri Bakanlığının genelgesine uygun olarak hazırlanan İRAP’ın yürürlüğe girdiğini belirtti. Bu planda, çeşitli doğal ve insan kaynaklı afetler hakkında kapsamlı önlemler ve stratejiler geliştirildiğini vurguladı.
Vali Elban, hazırlanan İRAP’ta başlıca afet türleri olarak deprem ve tsunami, kütle hareketleri (heyelan, kaya düşmesi ve çığ), taşkın, sel, su baskını, endüstriyel tesis kazaları (kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer olaylar), yangın (orman yangınları ve kentsel yangınlar), meteorolojik ve iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler, tıbbi jeolojik afetler ve bulaşıcı hastalıklar gibi konuların yer aldığını açıkladı. Ayrıca, 1 Şubat 2024 tarihinde bu planın resmi olarak uygulanmaya başlayacağını ifade etti. Vali Elban, afetlerin önlenmesine yönelik yapılan yatırımların önemine vurgu yaptı ve “Afet öncesinde harcanan her 1 lira, bize afete maruz kaldığımızda 7 ila 10 liralık zarardan kurtarmaktadır,” şeklinde bir açıklama yaptı.
Toplantıda, İzmir’deki sağlık altyapısına da değinildi. Vali Elban, muhtemel bir deprem senaryosunda hastanelerin yoğun bakım servislerinin ihtiyaçları karşılayacak durumda olduğunu belirtti. Şehir hastanesinin devreye girmesiyle birlikte, normal hasta ve yoğun bakım yatak kapasitelerinin arttığını ifade eden Elban, “İhtiyacımızı karşılayacak nitelikte, hatta bunun üzerinde bir kapasitemiz var.” dedi. Ayrıca, afetlere hazırlık konusunda sürdürülen çalışmaların var olduğunu ancak şu anda büyük bir riskin gözükmediğini söyledi.
İzmir’deki yapı stokuna ilişkin de önemli açıklamalarda bulunan Vali Elban, mevcut yapının olası bir depremde büyük yıkımlara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. “Depremsellik konusunda fayların durumunu biliyoruz; ancak ne zaman, ne büyüklükte bir deprem olacağı konusunda kesin bilgi yok.” ifadesini kullanan Elban, şehrin mevcut yapı stoku hakkında endişelerini dile getirerek, 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan depremin benzeri veya daha büyük bir depremin yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Bu nedenle, depreme hazırlık çalışmalarının sürekli olarak devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Toplantıda, afetlere hazır olmanın sadece devletin sorumluluğunda olmadığına dikkat çeken Vali Elban, çeşitli kurum ve kuruluşların iş birliği içinde hareket etmesini gerektiğini vurguladı. Bu noktada, toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi ve hazırlık sürecine dahil edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Afet risklerinin azaltılması için izlenecek stratejilerin belirlenmesi ve bu stratejilerin uygulanması için toplumun her kesiminin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiği konusunda çağrılar yaptı. Özellikle, eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, İzmir’in daha güvenli bir şehir haline gelmesi için atılması gereken adımları önemle ele aldı.
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
3588 kez okundu