İzmir Deprem Master Planı’nda İş Birliği Vurgusu

0

BEĞENDİM

0

İzmir Deprem Master Planı 24 Çalıştayı Başladı

İzmir’in afetlere karşı daha dayanıklı hale gelmesi amacıyla gerçekleştirilen "İzmir Deprem Master Planı 24" çalıştayı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın öncülüğünde başladı. Çalıştay, şehirde deprem konusunda ortak bir görüş oluşturmanın önemini vurgulayan Başkan Tugay’ın konuşmasıyla açıldı. Tugay, iklim kriziyle mücadele ederken ve olası depremler için hazırlık yaparken, siyasi ayrışmalardan kaçınılması gerektiğini belirtti. İş birliği sağlanmadığı takdirde ilerlemenin yavaşlayabileceği konusunu da gündeme getirdi.

Çalıştaya Geniş Katılım Sağlandı

Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen çalıştaya, akademisyenlerden sivil toplum kuruluşlarına, meslek odası temsilcilerinden yerel yönetim temsilcilerine kadar geniş bir katılım oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri ve siyasi parti temsilcileri de etkinliğe katıldılar. Program, İzmir’in depremle ilgili yürüttüğü bilimsel çalışmalar hakkında yapılan sunumla başladı.

Başkan Dr. Cemil Tugay, katılımın yoğun olması nedeniyle memnuniyetini dile getirerek, bu durumun deprem konusundaki endişelerin bir yansıması olduğunu ifade etti. İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan depremi hatırlatarak, bu olayın kentin depreme hazırlıklı olma çabalarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.

Dirençlilik ve Hazırlık

Tugay, 2020 depremi sonrasında, 6 Şubat 2023’te yaşanan büyük depremin ardından, kent olarak ne kadar dirençli hale geldiğimizin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Olası bir deprem için alındı kararların ne kadar etkili olduğunu, mevzuat değişikliklerinin yapılıp yapılmadığını sorguladı. Yapılanların yetersiz kalmış olması, toplumsal bir irade oluşturmanın gerekliliğini ortaya koydu.

İş Birliği ve Siyaset Üzerine Eleştiriler

Çalıştayda iş birliğinin önemine dikkat çeken Başkan Tugay, yerel ve merkezi yönetimlerin, siyasi ayrışmalardan ziyade ortak amaçlar etrafında bir araya gelmeleri gerektiğini belirtti. Belediyelerin kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğinin altını çizerek, bilimsel araştırmaların ayrımcılığa uğramadan ilerlemesi gerektiğini dile getirdi. Geçmişte bildirilen mevzuat değişikliklerinin üzerine yeterince gidilmediğini, bu alandaki açıkların hala devam ettiğini dile getirdi.

Mevzuat Problemleri ve Vatandaşların Bilinçlendirilmesi

Başkan Tugay, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak, mevcut mevzuatın deprem riski taşıyan yapıların tanımlanmasında yetersiz kaldığını vurguladı. İzmir’de yapılan bina incelemeleri sırasında sağlam görünen yapıların, zemin koşullarından dolayı aslında risk taşıdığına dikkat çekti. Ayrıca, mevzuatın vatandaşları ikna etmek konusunda başarısız kaldığını ve bilimsel ölçümlerin yanı sıra etkili denetim mekanizmalarının oluşturulmasının gerekliliğini dile getirdi.

Yanlış Politikalara Dikkat Çekildi

2020 depremi sonrasında verilen emsal artışının neden olduğu sorunları eleştiren Tugay, özellikle risk altında olan bölgelerde yapıların kat arttırılmasının tehlikeli olduğunu vurguladı. Bu tür kararların acil durumlarda büyük zararlara yol açabileceğine dikkat çekti. İzmir’in halkının bilinçlenmesi adına yapılan uygulamalara karşı duyarlı olunması gerektiğini belirterek, popülist yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.

Geçmişten Günümüze Yeni Bir Master Plan

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremle ilişkili çalışmalarının geçmişi 1998’e kadar uzandığını belirten Başkan Tugay, hazırlanan İzmir Deprem Master Planı’nın 1999’da tamamlandığını ifade etti. Ancak, güncel veriler ışığında eski planın yetersiz kaldığını ve böylelikle yeni bir master plan hazırlanması gerektiğini vurguladı. Çalışmaların güncellenmesi konusunda bilim insanlarının desteğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Gelecek İçin Ortak Çalışma Vurgusu

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım da çalıştayın unsurlarının önemli olduğunu, RADIUS Projesi’nin Birleşmiş Milletler çatısı altında yürütüldüğünü hatırlatarak, bu proje ile İzmir’in deprem gerçeği ile başa çıkabilmek için gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini vurguladı. Çalıştayın, bu sürecin yeniden gözden geçirilmesi ve yol haritasının belirlenmesi için iyi bir başlangıç olacağına inandığını dile getirdi.

Sonuç olarak, İzmir’in depreme karşı hazırlığı ve yapılması gerekenler üzerine kapsamlı bir analiz ve iş birliği talep eden bu çalıştay, kentin afetlere karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla önemli adımlar atılmasına vesile olmaktadır.