İmamoğlu’ndan AİHM’e Tepki: Adalet Beklentisi Zedeleniyor!

0

BEĞENDİM

0

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği karar lehine yapılan itiraza tepki gösterdi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkındaki bağlayıcı kararını uygulamak yerine önceki gün yapılan itiraz, ‘Terörsüz ve Demokratik Türkiye’ yolunda filizlenen umutlara gölge düşürmüştür” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, açıklamasına devam ederek “Bu adım, milyonlarca yurttaşın adalet beklentisini hiçe saymaktır. Sayın Demirtaş’ın tutukluluğunun devamı, Kürt meselesinin çözülme yoluna girmesinin ve silahlar yerine siyasetin güçlenmesinin önünde büyük bir engeldir” dedi. İktidarın bu konudaki samimiyetinin, Demirtaş’ın özgürlüğünde düğümlendiğini vurgulayan İmamoğlu, “Selahattin Demirtaş’ın ve demokrasiyi savunan herkesin yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. İnanıyoruz ki, ülkemiz milletin iradesi ve mücadelesiyle huzurlu günlere kavuşacak” dedi.

Ekrem İmamoğlu’nun bu açıklamaları, Türkiye’deki siyasi atmosfer üzerine önemli bir etki yarattı. Son dönemlerde yaşanan adalet sistemine dair tartışmaların gölgesinde, Demirtaş’ın durumu adeta bir sembol haline geldi. İmamoğlu, tutuklu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı’nın yanında yer alarak, sadece bir bireyin özgürlüğü için değil, aynı zamanda tüm vatandaşların adalet beklentisi için sesini yükseltti. Bu durum, günümüzde siyasi tutuklamalar ve insan hakları ihlalleri konusundaki tartışmaları derinleştirdi.

Ayrıca İmamoğlu, Selahattin Demirtaş’ın durumu üzerinden Türkiye’deki demokrasi anlayışını sorgulayarak, “Türkiye, siyasetçilerin cezaevinde olduğu bir ülke olmayacak” diyerek önemli bir mesaj verdi. Demirtaş’ın durumu, birçok insan tarafından, siyasi ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve hukukun üstünlüğü bakımından bir gösterge olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu’nun ifadeleri, toplumun geniş kesimlerinde yankı bulurken, iktidarın bu yaklaşımı karşısında muhalefetin daha güçlü bir dayanışma sergilemesi gerektiği düşüncesini pekiştiriyor.

Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı bu açıklamalar, sadece Selahattin Demirtaş’ın durumuna odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’deki siyasi atmosferin ve insan hakları uygulamalarının sorgulanmasına da zemin hazırladı. Hem muhalefet partileri hem de sivil toplum kuruluşları, bu tür durumları daha güçlü bir şekilde dile getirmeli ve adaletin sağlanması için kamuoyunu bilinçlendirmeye devam etmelidir. Bu süreç, Türkiye’nin demokratikleşme yolunda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.