CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklulara yönelik yapılan baskıcı uygulamalara dikkat çektiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu açıklamada, “Gerekirse önünüze konulan o iftiranameleri düzmece olduğunu bilerek imzalayın. Hiçbirinizin çocuğunun geleceği benim özgürlüğümden daha kıymetsiz değil. Ben o imzaların yükünü tek başıma taşırım” dedi. İmamoğlu, tutuklamaların ardından yaşanan olayların, insanları nasıl zor bir duruma soktuğunu ve haksız yere iftiraya maruz kaldıklarını vurguladı.
İmamoğlu’nun mesajı, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi tarafından yayımlandı ve içerikte, savcılık eliyle yürütülen kirli kumpaslardan bahsedildi. “Baskı, tehdit ve şantajla iftiraya zorlanan iş insanları, bürokratlar ve yol arkadaşlarım, hayatında adliye koridoruna uğramamış tertemiz insanlardır” dedi. İmamoğlu, devletin adalet mekanizmasının artık bir şantaj aracı haline geldiğini ve insanların zorla suç uydurmaya itilerek, aileleriyle tehdit edildiğini belirtti.
İmamoğlu, “Seni mahvedeceğiz. Aileni tutuklayacağız. Çoluğundan çocuğundan yıllarca ayrı bırakacağız. Gel, iftira at, kurtul!” sözlerinin, baskı altında bulunan bireylerin yaşadığı trajediyi gözler önüne serdiğini ifade etti. “Bu cümleler karanlık odalarda yankılanıyor” diyen İmamoğlu, SEGBİS kayıtları, kamera görüntüleri ve tanıklıkların bu durumu somutlaştırdığını söyledi. Elde edilen belgelerin ya da kayıtların gizlenmeye çalışılsa da gerçeklerin gün yüzüne çıkacağını vurguladı.
Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, “Mert olun, cezamı onaylayın; ama masum arkadaşlarımı rahat bırakın!” ifadelerini yineleyerek, adaletsizliğe karşı duyduğu öfkeyi dile getirdi. Bu süreçte, dostlarına hitap ederken, “Onurunuzu, haysiyetinizi, ailelerinizi ve evlatlarınızı koruyun” diyerek, dayanışma çağrısında bulundu.
İmamoğlu’nun sözleri, sadece kendi özgürlüğü için değil, insanların onurları, aileleri ve çocukları adına da bir çağrı niteliğindeydi. “Biz bu yola milletin kaderini omuzlamak ve taşımak üzere çıktık” ifadeleriyle, bu mücadelenin kişisel bir mesele olmadığını, toplumsal bir sorumluluk olarak değerlendirdi. “Bu omuzlar, bir evladın gözyaşı uğruna susturulan herkesin kaderini taşımaya hazırdır” diyerek, vatandaşları bu sistematik baskıya karşı birlik olmaya davet etti.
Son olarak, geleceğe umutla bakarak, “Bu karanlık elbet bitecek. Yeniden aydınlığa ulaşacağız” sözleriyle, insanların adaletin yanı sıra onur, şeref ve haysiyet kazanacakları günlerin geleceğini müjdeledi. İmamoğlu, bu kirli düzene boyun eğmeyeceğini ve mücadeleye devam edeceğini bir kez daha yineleyerek açıklamasını sonlandırdı.
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
3880 kez okundu