Musalar İlkokulu’nda görev yapan öğretmenler Erol Ateş Durmaz ve Gaffaruşağı İlköğretim Okulu öğretmeni Aleyna Güleç, eğitim alanında gösterdikleri özveri ile dikkat çekiyor. Her biri 8 kişilik küçük sınıflarda birebir eğitim veren bu fedakar öğretmenler, öğrencilerine hem akademik hem de sosyal yönden bir gelişim sağlamak için uğraşıyorlar. Sınıfların sobasını kendi elleriyle yakan öğretmenler, böylece öğrencilerin derslere ısınmış bir ortamda girmelerini sağlıyor. Bu özverili yaklaşım, öğrencilerin eğitim alırken kendilerini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor.
Aynı zamanda, sınıfta bir hayvan dost olan “Jüpi” isimli kediyi sahiplendiren Öğretmen Aleyna Güleç, öğrencilere sadece ders vermekle kalmayıp iyi birer insan olmalarını sağlamak için de çeşitli değerleri aktarıyor. İki yıl önce Musalar köyündeki okula atanan Erol Ateş Durmaz, her sabah köydeki zor coğrafyada öğrencileri için odun kesip sobayı yakıyor. Durmaz, “Birleştirilmiş sınıfımızda öğrencilerimizin bu zorlu coğrafyada en iyi eğitimi alması için mücadele ediyoruz. Çocuklarımı ve köy okulunu seviyorum. Yolları ve coğrafyası zor olsa da, zenginlikleri çok olan bir bölgede eğitim veriyoruz” ifadelerinde bulunuyor.
Devletin burada öğrencilere değer vermesinin kritik olduğunu belirten Durmaz, en iyi eğitimi verebilmek adına tüm gayretlerini gösterdiklerini vurguluyor. Diğer öğretmen Aleyna Güleç ise, yalnızca iki yıldır öğretmenlik yapmasına rağmen öğrencilerinin başarısı için büyük emek harcadığını ifade ediyor. Güleç, eğitim verdikleri köy okulunun dezavantajlarını avantaja çevirdiklerini belirterek, “Sınıfımızın sayısı az olduğu için daha çok etkinlik yapma imkanı buluyoruz. Her gün sobamızı yakıyoruz, bazen mısır patlatıyoruz. Okulumuzun bahçesinde birçok uygulama yapıyoruz” şeklinde konuşuyor.
Öğrencilerle birlikte doğayı kullanarak fen derslerini dışarıda işlemelerinin yanı sıra bilimsel etkinliklerde de bulunduklarını belirten Güleç, “7 öğrencimize özel okul gibi eğitim verebiliyoruz. Sürekli sınıfımızda etkinliklerle derslerimizi işliyoruz. Köy okulunu avantajlı hale getirdik” diyerek eğitim sürecindeki farklılıklarını vurguluyor.
Öğrencilerin bu güzel eğitim ortamında nasıl hissettiğine de değinmek gerekir. Öğrencilere bakıldığında, Fevzican Bolbar öğretmenini çok sevdiğini belirtirken, “Öğretmenimin bizim için soba yakması ve birçok etkinlik yaptırması beni çok mutlu ediyor” diyor. Diğer bir öğrencisi Sıla Ersin, öğretmeni ile çok mutlu olduğunu ifade ederken, Özlem Ersin ise, “Kitap okumayı çok seviyorum. Sınıfımızda az kişi var ve öğretmenimiz bizim için her şeyi yapıyor” diyerek öğretmenlerine olan minnettarlığını dile getiriyor.
Özetle, Musalar İlkokulu ve Gaffaruşağı İlköğretim Okulu’ndaki Erol Ateş Durmaz ve Aleyna Güleç gibi öğretmenler, düşük öğrenci sayısı ve zorlu coğrafyaya rağmen, öğrencilerine en iyi eğitimi vermek için meydan okumaktan çekinmiyorlar. Bu fedakar yaklaşım, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda kişisel gelişimi de hedef alıyor. Öğrencilerin mutluluğu ve eğitimine olan bağlılıkları, öğretmenlerinin özverili çalışmaları sayesinde artıyor.