Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 22 Eylül 2024 tarihinden önce işlenmiş olan askeri firar, hafif suçlar ve belirli ihlallere dair genel af ilan etti. Bu kararname, başta askeri firar suçları olmak üzere, hafif suçlar ve bazı belirli ihlalleri kapsıyor. İlan edilen af, hem ülke içerisinde hem de dışında ordudan firar eden ve kaçak durumunda olan kişileri de etkiliyor. Bu kişilerin, belirtilen af kapsamından yararlanabilmeleri için 3 ila 4 ay içinde teslim olmaları gerekmekte. Böylece, Esad yönetimi, özellikle askeri hizmetten firar edenlerin topluma kazandırılmasını hedefliyor.
Kararnamede önemli bir ayrıntı ise af kapsamına girmeyen suçların belirtilmesidir. Rüşvet, sahtecilik, genel ahlakın ihlali ve bazı hırsızlık türleri, toplumu ve devleti ciddi manada etkilediği için bu affın dışında bırakılmıştır. Bu durum, Suriye’deki sosyal ve ekonomik düzenin korunmasına yönelik bir çaba olarak görülebilir. Dolayısıyla, bu tür ciddi suçlardan mahkum olan bireyler, af kapsamına alınmamıştır. Bu karar, aynı zamanda Hükümetin, belli başlı suçları hoşgörü ile karşılamadığına dair bir mesaj vermektedir.
Ayrıca, şehircilik kanunları çerçevesinde öngörülen ekonomik ihlaller, elektrik hırsızlığı, iletişim hizmetleri almak için hileli yollarla hareket etme gibi bazı küçük suçlar da af kapsamından hariç tutulmuştur. Bununla birlikte, Tüketiciyi Koruma Kanunu’na aykırı davranışlar, döviz bozdurma işlemleri ve ormanlara zarar verme eylemleri de affa dahil edilmeyen suçlar arasında yer alıyor. Bu durum, Suriye’de ekonomik istikrarın sağlanması ve çevre koruma politikalarının göz önünde bulundurulması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Bu genel af, ülkedeki güvenlik ve barış ortamını yeniden tesis etme çabalarının bir parçası olarak anılabilir. Esad yönetimi, af ilanı ile toplumda bir uzlaşma zemini oluşturmayı ve suç oranlarını düşürmeyi hedefliyor. Ancak, bu durumun başarılı olup olmayacağı zamanla netleşecektir. Af kapsamına giren kişilerin teslim olmaları sağlanabilirse, bu durum, Suriye’de bir nebze de olsa istikrarın sağlanmasına yardımcı olabilir. Ancak, af kapsamında olan hafif suçların sayıca fazlalığı, Suriye’deki genel durumun karmaşıklığını gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, Beşar Esad’ın açıkladığı genel af, hem ordudan firar edenleri hem de toplumda suç işleyen bireyleri kapsamaktadır. Bu af, belirli koşullar altında uygulanacak ve bazı ciddi suçlar dışarıda bırakılacaktır. Böylece, Suriye’deki siyasi ve toplumsal yapının yeniden şekillendirilmesi için bir fırsat doğmuş olmaktadır. Ancak, bu af kararının ne ölçüde etkili olacağı ve toplumda nasıl bir karşılık bulacağı ise belirsizliğini korumaktadır.