Son yıllarda, özellikle gençler arasında popülaritesinin artmasıyla birlikte enerji içecekleri hakkında birçok uyarı yapılmaktadır. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Menekşe Çaptuğ, enerji içeceklerinin içeriği ve olumsuz etkileri konusunda önemli bilgiler paylaşıyor. Yüksek kafein miktarının vücutta birçok sağlık sorununa yol açabileceğini belirten Dr. Çaptuğ, 18 yaş altı, diyabet ve kalp rahatsızlıkları bulunan kişilerin bu içecekleri tüketmelerinin sakıncalı olduğunu vurguladı.
Uzm. Dr. Çaptuğ, enerji içeceklerinin kafein içeriğinin, diğer kafeinli içeceklerle karşılaştırıldığında oldukça yüksek olduğunu ifade etti. Bu içecekler, glikoz yerine yüksek fruktozlu mısır şurubu içerdiğinden dolayı karaciğer yağlanmasının başlıca nedenleri arasında yer alabiliyor. Ayrıca, enerji içeceklerindeki kafeinin doğal kafeinle değil, sentetik formda bulunması, sağlığa verebileceği zararları artırmaktadır. Örneğin, 250 mililitre bir enerji içeceğinde bulunan kafein miktarı, 5 Türk kahvesinin miktarına eşdeğer; fakat burada bahsedilen kafein doğal değil, sentetiktir. Bu tür içeceklerin tüketimi, gençler ve kalp hastalığı olanlar için son derece riskli bir durum yaratabilir.
Dr. Çaptuğ, enerji içeceklerinin ani kalp durması gibi ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle 18 yaş altındaki bireyler için bu tür içeceklerin kullanımı son derece tehlikelidir. Ayrıca, gebelik ve emzirme dönemindeki kadınlar ile böbrek yetmezliği olan kişilerin de bu içeceklerden uzak durması önerilmektedir. Enerji içecekleri, kan basıncını artırabilir, mevcut diyabetin kötüleşmesine neden olabilir ve kalp ritim bozuklukları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Uzm. Dr. Çaptuğ, enerji içeceklerine olan ilginin gençler arasında giderek arttığını ve bu içeceklerin genellikle spor alanında ve uyanık kalmak amacıyla kullanıldığını belirtti. Ancak, bu içeceklerin sağlıklı bireyler için gerçek bir enerji kaynağı olmadığını belirttiği için tüketimini önermedi. Gençlerin bu tür enerji içecekleri yerine daha doğal yollarla enerjik kalmanın yollarını araması gerektiği vurgulandı. 250 mililitrelik bir enerji içeceğinde yaklaşık 8 küp şeker miktarında şeker bulunmaktadır ve bu da şeker tüketiminin fazla olduğunu göstermektedir.
Dr. Çaptuğ, enerji içeceklerinin yasal düzenlemelere uygun olarak belirli bir kafein miktarı içermesi gerektiği belirtilirken, bu miktarın aşılması durumunda bireylerin sağlık risklerinin önemli ölçüde artabileceğinin altını çizdi. Özellikle gençlerin sınav dönemlerinde bu tarz ürünlere başvurmasının tehlikeli olduğunu söyleyen Dr. Çaptuğ, enerji içeceklerinin alkolle karıştırılmaması gerektiğini de ekledi. Ailelerin çocuklarıyla bu ürünler hakkında konuşarak, evde bu içecekleri bulundurmamayı tercih etmelerinin önemli bir önlem olabileceğini vurguladı.
Sonuç olarak, enerji içeceklerinin sağlığa olan olumsuz etkileri ve potansiyel zararları konusunda farkındalık oluşturmak oldukça önemlidir. Uzm. Dr. Menekşe Çaptuğ, bu tür ürünlerin halk arasında yaygınlaştığını belirterek, sağlıklı ve doğal yöntemlerle enerji sağlamak için gençlerin alternatif yollar araması gerektiğini vurgulamaktadır.