Emine KULAK / ÖNCÜŞEHİR – 28 Ocak 2023’te Ege Denizi’nde başlayan sismik hareketlilik sürmeye devam etmektedir. Bölgedeki depremlerin büyüklükleri 1.3 ile 5.4 arasında olmak üzere, son bir haftada en az 400 deprem kaydedilmiştir. Devam eden bu deprem fırtınası ve olası volkanik faaliyetler, Türkiye kıyılarında yaratabileceği etkiler açısından ciddi endişelere yol açmaktadır.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Öncüşehir’de yaptığı açıklamalarda, geçmişte Santorini, Milos ve Nisyros adalarında meydana gelen volkanik püskürmelerin tsunamilere yol açtığını hatırlatarak, benzer bir durumun Türkiye’nin güneybatı kıyılarını etkileyebileceğini belirtmiştir. Sözbilir, “Bu depremlerin sadece tektonik depremler olmadığını” ifade ederek, “Ege Denizi içindeki Santorini Adası çevresinde 28 Ocak 2023’te başlayan ve bir haftadır devam eden depremler aralıksız devam ediyor. Her gün büyüklüğü 1-5 arasında değişen ortalama 100 deprem meydana geliyor.” dedi.
Prof. Dr. Sözbilir, depremlerin oluş şekli ve jeolojik ortamın doğru bir analizinin yapılmasının önemli olduğunu vurguladı. Santorini Adası’nın, Atina’dan başlayarak Milos ve Nisyros adalarını içine alan bir yay geometrisine sahip olduğunu belirterek, bu bölgenin günümüzde aktif volkanik faaliyetlere sahip olduğunu ifade etti. “Bu volkanik adaların önemli bir bölümü son 10,000 yılda birkaç kez patlayarak tsunami ve depremlere neden oldu.” dedi.
Konuşmasına devam eden Sözbilir, Afrika Levhası’nın Ege-Anadolu Levhası altına dalmasıyla oluşan magma odalarına dikkat çekti. Bu magma odalarının Ege Denizi altında 5-10 km derinlikte yer aldığını ve bu durumun Ege Bölgesinde ve Batı Anadolu’da bir gerilim yaratmaya devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, Afrika Levhası Ege-Anadolu levhasının altına dalsın ve Ege Denizi kapansın, başka bir jeolojik ortama geçilmesi gerekeceğini belirtti. Ancak bu durumun gerçekleşmesinin milyonlarca yıl süreceğinden, önümüzdeki binlerce yıl boyunca volkanik patlamalar ve depremlerin devam edeceğine işaret etti.
Prof. Dr. Sözbilir, 7.5 büyüklüğüne varan bir depremin tetiklenebileceğini ifade etti. “Son 20 yılda yapılan jeofizik çalışmalar, Santorini ve çevresindeki denizaltı volkanının altındaki magma faaliyetinin 2.8 km derinliğe kadar yükseldiğini göstermektedir. Bu durum ileride oluşabilecek kırık ve çatlakların yüzeye ulaşarak volkanik faaliyetlere dönüşme ihtimalini artırmaktadır.” dedi.
Ayrıca, Sözbilir, olası büyük depremlerin Ege kıyılarında yaratacağı riskler üzerinde de durdu. AFAD gibi kurumların erken uyarı sistemlerinin önemine vurgu yaptı. Geçmişte yaşanmış depremler ve volkanik faaliyetlere ilişkin örnekler vererek, bu tür olayların Türkiye’yi nasıl etkileyebileceği konusunu değerlendirdi. “Ege Denizi’nde bir deprem sırasında oluşabilecek tsunami dalgalarının, kıyılarımıza ulaşmadan önce gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacak sistemler geliştirilmiştir.” şeklinde bilgi verdi.
Son olarak, söz konusu sismik hareketliliğin sonucunda Ege kıyılarında 1-2 metreye varan tsunamilerin yaşanabileceğini belirtti. Böyle bir durumun meydana gelmesi halinde, AFAD ve diğer resmi makamların anında devreye gireceği ve halkı bil
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
4433 kez okundu