İzmir’in Narlıdere ilçesinde, 7 yıl önce bir inşaat şantiyesinde ölü olarak bulunan 26 yaşındaki Dorukhan Büyükişık’ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada dikkat çekici gelişmeler yaşandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın titizlikle yürüttüğü soruşturma sonuçları, olayın cinayet olduğuna dair kuvvetli şüphelerin bulunduğunu ortaya koydu. Bu bağlamda, olayla ilgili 5 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Olay, 13 Mayıs 2018 tarihinde, Narlıdere ilçesinde bir inşaat firmasının şantiyesinde gerçekleşti. Dorukhan Büyükişık (26), Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) önemli görevlerde bulunmuş Emekli Tümgeneral Ethem Büyükişık’ın oğluydu. Gece saatlerinde doğa yürüyüşü yapmak için evinden çıktığı bildirilen Dorukhan, sabah saatlerinde evinin 600 metre ilerisindeki inşaat şantiyesinin istinat duvarında ölü olarak bulundu. Olay, ilk başta ‘yüksekten düşme’ olarak raporlandı. Ancak, eşi, oğlunun yüksekten düşme izlerinin olmadığını ve olayın intihar olamayacağını savundu. Baba Ethem Büyükişık da, oğlunun ölümündeki sır perdesini aralamak için adli süreç başlattı.
Dorukhan Büyükişık’ın ölümüne ilişkin olay yerinde yapılan başlangıç incelemeleri; olay odaklı video görüntüleri, 112 acil çağrı kayıtları, telefon sinyalleri (HTS ve GPRS), adli tıp raporları ve kriminal analizler gibi çeşitli delillerin detaylı şekilde toplanmasını sağladı. Ayrıca, Türkiye Dağcılık Federasyonu uzmanlarının katılımıyla yapılan incelemede, Büyükişık’ın cesedinin bulunduğu noktaya 27 metre yükseklikten düşmesinin mümkün olmadığının tespit edildiği bildirildi. Bu durum, maktulün sırt bölgesine sert bir cisimle vurulduğunu gösteren bulgularla desteklendi.
Olay sonrasında, şantiyede görevli bekçiler H.K, H.A, T.Ç, A.G. ve çalışan B.Ç.’nin ifadeleri incelendi. Ancak, şüphelilerin ifadeleri arasında çelişkiler olduğu, birbirleriyle ve olay saatindeki beyanlarının tutarsızlık gösterdiği tespit edildi. Toplanan deliller ve uzman raporları, Dorukhan Büyükişık’ın kasten öldürüldüğü ve cesedinin sonrasında bulunduğu yere getirildiği sonucuna ulaşıldı. Bu bağlamda, TCK’nın 81/1. maddesi uyarınca, kasten öldürme suçundan İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı.
Ayrıca, cinayet mahallinde görev yapan 8 polis memuru hakkındaki sürecin de devam ettiği belirtiliyor. Bu polis memurlarına “Görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla dava açıldığı ve önümüzdeki günlerde, yargılamaların İzmir 2’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayacağı ifade ediliyor. Bu olay, kamuoyunda büyük bir infial yaratmakta ve adaletin nasıl işleyeceği merakla beklenmektedir. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü titiz çalışmanın sonuçları, adaletin yerini bulması adına büyük önem taşımaktadır.