Depresyonda Erken Tanı İçin Çığır Açan Araştırma
1372 okunma

Depresyonda Erken Tanı İçin Çığır Açan Araştırma

Temmuz 30, 2025 01:45
Depresyonda Erken Tanı İçin Çığır Açan Araştırma
0

BEĞENDİM

İzmir’de gerçekleştiren bir bilimsel araştırma, beyin omurilik sıvısı üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda, stres tepkisini ölçmek için önemli bir madde olan Nöropeptid Y (NPY) değişimlerinin, depresyon hastalıklarının “erken tanı” sürecinde kullanılabileceğini ortaya koydu. Bu çalışmanın başında, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tokdemir yer alıyor.

Prof. Dr. Tokdemir liderliğindeki araştırma ekibi, ağır depresyon geçiren hastaların “erken tanı” ile belirlenmesi ve bu bireylerin tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yönelik önemli veriler sunmayı hedefliyor. Bu kapsamda 35 intihar sonucu ölen vaka ile doğal yollarla hayatını kaybeden 35 vaka incelendi. Yapılan karşılaştırmalarda ise iki grup arasında yaş, vücut kitle indeksi, oreksin, leptin ve insülin düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı.

Ancak, doktorların beyin omurilik sıvısında gerçekleştirdikleri incelemelerde, intihar nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin stres tepkilerini düzenlemede önemli bir rol oynayan NPY maddesinin düzeyi, kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Bu bulgular, NPY gibi maddelerin, ağır depresyondaki bireylerin tespitinde yardımcı olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, kan testlerinde yüksek NPY değerleri tespit edilen bireylerin psikolojik sorunlarının olup olmadığını değerlendirmek için ilave tahliller yaparak, risk altında olan bireylerin teşhisini kolaylaştırabileceklerini belirtiyor.

Bu çalışmanın sonucu, psikiyatri alanında dünya genelinde en prestijli yayınlardan biri olan Journal of Affective Disorders dergisinde yayınlandı. Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, insan beyninde ölüm sonrası yapılan bu çalışmanın tıp dünyası için ilk örneklerden biri olduğunu vurguladığında, beyin omurilik sıvısındaki NPY’nin ayrıca kanda da bulunduğunu ifade etti.

Tokdemir, “Beyin omurilik sıvımızdaki biyobelirteçlerin hemen hemen hepsini kanda tespit etmek mümkün. Dolayısıyla bu biyomarkırların kanda da bulunması, erken teşhis ve tedavi şansı sunuyor. Beyin dokusundaki dopamin ve serotonin dengesizlikleri, depresyona yol açabiliyor. Bu yüzden bunların önceden belirlenmesi, tedavi süreçlerinde büyük önem arz ediyor.” dedi.

Tokdemir ayrıca, insan beyninde yapılan araştırmaların ruhsal hastalıkların önlenmesinde anahtar işlevi görebileceğini belirtti. Beyindeki hormonal dengesizlik veya bozuklukların, çeşitli ruhsal hastalıklara kaynaklık edebileceğini ifade eden Tokdemir, “Eğer beyindeki biyobelirteçleri aydınlığa kavuşturabilirsek, buna bağlı olayları ve hastalıkları tespit etmemiz mümkün hale geliyor.” şeklinde konuştu.

Ayrıca, bu çalışmanın TÜBİTAK tarafından ödüllendirildiği bilgisi verilirken, İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Erbak Yılmaz, beyin dokusunda da yeni bir araştırma planladıklarını belirtti. Adli tıp alanında uzmanlık eğitimi alan doktor Esra Erbak Eser, araştırmanın literatürde nadir rastlanan çalışmalardan biri olduğunu vurgulayarak, olumlu geri dönüşler aldıklarını iletti. Eser, “TÜBİTAK, bu araştırma için ‘Yayın Teşvik Ödülü’ verdi. Bu araştırma, depresyon ve intihar konusunda tanı değerinin olduğuna işaret ediyor ve yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine olanak sağlayabilecek bir kapı aralıyor.” dedi.

Eser, ayrıca İspanya ve Japonya’dan iki ayrı bilimsel araştırma için davet mektubu aldıklarını da sözlerine ekledi. Bu durum, yapılan araştırmanın uluslararası düzeyde de ilgi gördüğünü ve önemsendiğinin bir göstergesi olarak değerlendirildi.

En az 10 karakter gerekli