0

BEĞENDİM

0

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ve Kayyum Tartışmaları

Nefes yazarı Nuray Babacan, Eylül ayında ertelenen CHP‘nin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin davanın icra edilen siyasi tartışmalar üzerindeki etkisini ele aldı. Babacan, bu durumu iktidar açısından “kullanışlı bir malzeme” olmanın ötesine geçtiğini belirtti. Siyaset kulislerinde “CHP’ye kayyum” ihtimali, çeşitli senaryolar ışığında tartışılmakta. Babacan’a göre, bu kayyum projesinin başarısız olmasının temel nedeni siyasetteki yaklaşım değişikliği.

CHP’ye Kayyum İhtimali ve Parti İçi Birlik

Babacan, köşesinde “‘Kayyum projesinin boşa çıkmasının nedeni siyasi yaklaşımdaki değişiklik.’ Onlara göre, CHP’ye kayyum atanmasına ilişkin süreç, parti içinde çatlak yaratmak amacıyla planlanmıştı. Ancak beklenmedik bir şekilde CHP’liler, Genel Başkan Özgür Özel’in etrafında kenetlendi. Medet umulan eski lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında ise kimse kalmadı. Bu durum, iktidarın elinde bulunan kayyum projesinin çekiciliğini büyük ölçüde azalttı.” ifadelerini kullandı.

Bu bağlamda, Babacan, AKP‘nin CHP üzerindeki hesaplarının değiştiğine dair değerlendirmelerde bulundu. CHP Merkez Yönetim Kurulu, olağan kongre takvimini 6 Ağustos 2023’te başlattı ve Eylül ayında ilçe kongreleri, Ekim ayında ise il kongreleri gerçekleştirilecek. Bu süreç, partinin olağan kongresinin yıl sonuna kadar yapılacağını gösteriyor, ancak erken seçim kararı gibi sürpriz gelişmelerin olup olmayacağı belirsiz kalmakta.

Davanın Ertelenmesi ve Olası Sonuçları

CHP’ye kayyum atanmasıyla ilgili davanın iki kez ertelenmesi, Babacan’a göre, bu olasılığı azaltan etmenlerden biri. Babacan, davanın ekim ayının sonuna kadar tekrar ertelenebileceğini ve CHP’nin aldığı olağan kongre kararının mahkemenin işini kolaylaştırdığını savunarak, “Mahkemenin davayı reddederek, davacı talepleri yerine kongre kararlarını dikkate alacağı öne sürülüyor.” dedi. Ayrıca, CHP’nin daha önceki olağanüstü kongresinin bile dava konusu iddiaları ortadan kaldırıcı bir adım olarak değerlendirilebileceği ileri sürülmekte.

Babacan, kayyum projesinin başarısızlığına dair başka bir tezin, ekonomi yönetiminin uyarıları olduğunu ifade etti. Ekonomi yönetiminin, durumu bizzat cumhurbaşkanıyla görüşerek müdahale etmesi gibi gelişmeler, dikkat çekici boyutlarda. Babacan, davanın ertelenmesinin borsa üzerinde yarattığı olumlu etkinin de bu kaygılardan kaynaklandığını belirtiyor.

Sonuç Olarak

Nitekim, CHP’de yaşanan bu dinamikler, sadece partinin geleceği açısından değil, Türkiye’nin siyasi iklimi üzerine de büyük etkiler yapabilecek bir gelişim sürecini işaret ediyor. Yakın gelecek, CHP’nin kurultayı ve iç dinamikleri üzerine daha fazla spekülasyon ve tahminlerin yapılmasına neden olacağa benziyor. İktidar ve muhalefet arasındaki bu çekişme, Türkiye’nin genel siyasi manzarasına da doğrudan yansımakta.