Anayasa Mahkemesi (AYM), Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık‘ın avukatlarının, Çalık’ın sağlık durumunun cezaevi koşullarında tutulmaya uygun olmadığı gerekçesiyle yaptığı tahliye başvurusunu reddetti. Mahkeme, Çalık’ın yaşamının maddi ve manevi bütünlüğünün korunması için gerekli önlemlerin alınmasına yönelik tedbir kararı verdi. Çalık, geçmişte iki kez kanser tedavisi görmüş olup, lenfoma şüphesiyle ameliyat edilmiş ve ardından anjiyo olmuştur. Tutuklu yargılanmasına devam edilecektir.
Çalık’ın sağlık durumunun ve tutulma koşullarının bu duruma uygunluğunun sürekli takip edilmesi gerektiği belirtilirken, istediği takdirde sağlık durumu gereği tedavi, tetkik ve hastaneye yatırılması gibi tüm tedbirlerin alınması kararlaştırıldı. Anayasa Mahkemesi ayrıca, bu tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi için İzmir 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu‘na ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı‘na bildirimde bulundu.
Mahkemenin kararında, başvuru dosyasındaki bilgi ve belgeler ışığında, başvurucunun (Çalık) tutukluluk halinin devam etmesinin, tedbir kararı verilmesini gerektirecek nitelikte bir durum oluşturmadığı kaydedildi. Özellikle, yaşamına veya maddi ve manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike olmadığı vurgulandı. Yine, Anayasa’nın tutuklu bir kimsenin sağlık gerekçesiyle serbest bırakılması için genel bir zorunluluk getirmediği de ifade edildi. Tüm bu gerekçeler doğrultusunda, başvurucunun tahliyesinin sağlanmasına yönelik Anayasa’nın 19. maddesi kapsamındaki tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Ancak, başvurucu hakkında düzenlenen tıbbi raporların bütün olarak incelenmesi sonucunda, Çalık’ın geçmişte yaşadığı hastalıkların sağlık açısından büyük tehlike arz ettiği ve bu hastalıkların nüksetmemesi için sağlık durumunun ve tutulma koşullarının sürekli izlenmesi gerektiği açık bir şekilde ifade edildi. Mahkeme, başvurucunun sağlık durumu gerektirdiğinde tedavi, tetkik ve hastaneye yatırılması gibi önlemlerin şart olduğunu vurguladı.
Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi, Çalık’ın yaşamının, maddi ve manevi bütünlüğünün korunması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik karar vermiştir. Bu durumu, Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirerek, yaşam hakkının korunmasını öncelikli bir mesele olarak ele almıştır.
Bu karar, hem hukuksal hem de sağlık açısından önemli bir durumu gözetmektedir. Çalık’ın geçmiş dönemlerde yaşadığı sağlık sorunları, yalnızca ceza infaz süreci içinde değil, aynı zamanda insan hakları ve sağlık hakları açısından da kaygı verici ve dikkate alınması gereken bir konudur. Dolayısıyla, tıbbi yaklaşımlar ve insani değerler çerçevesinde bu tür durumların nasıl ele alınacağı, gelecekte benzer olaylarla karşılaşılmaması adına da önem taşımaktadır.
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
4684 kez okundu