İzmir’in Buca ilçesinde meydana gelen trajik bir olay sonucu lise öğrencisi Yusuf Demir’in (17) öldürülmesiyle ilgili dava süreci, oldukça karmaşık bir hal almış durumda. Yusuf Demir, 12 Mart 2024 tarihinde saat 23.00 sıralarında Barış Mahallesi 299 Sokak’ta, evlerinin önünde kaldırımda dururken tanımadığı bir kişi tarafından bir otomobilden tabanca ile açılan ateş sonucunda ağır yaralanmış ve hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir.
Bu olayla ilgili olarak, Hasan Tımarlı (53) ve oğlu Hakan Berke Tımarlı (24) ilk derece mahkemesinde yargılanmış ve Hasan Tımarlı’ya müebbet hapis cezası ile 10 ay hapis cezası, Hakan Berke Tımarlı’ya ise 13 yıl 4 ay hapis cezası verilmiştir. Ancak bu karar, istinaf mahkemesi tarafından bozulmuştur ve baba-oğul, yeniden yargılanacaklardır.
Olayın ardından yapılan polis soruşturmasında, Hasan Tımarlı, oğlu Hakan Berke Tımarlı ve kardeşi Ö.T. (45) gözaltına alınmıştır. Hasan Tımarlı ve oğlu tutuklanırken, Ö.T. serbest bırakılmıştır. Ö.T., ifadesinde olayla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, kardeşinin kavga ettiğini öğrenince Hasan Tımarlı’nın yanına gelmek üzere tabanca alarak olaya karıştığını belirtmiştir. Ö.T.’ye göre, tabanca patlaması sonucu Yusuf Demir’in ölümüne sebep olmuştur.
Hasan Tımarlı, ifadesinde kardeşinin birileriyle tartıştığını duyduktan sonra, oğlu Hakan’la beraber olay yerine gitmek üzere çıktığını belirtmektedir. Tüm bu süreçte ruhsatsız bir tabanca almasının amacının kendini korumak olduğunu ifade eden Tımarlı, şarjör takarken tabancanın patladığını iddia etmiştir. Hakan Berke Tımarlı da babasının yanındaki otomobilde bulundukları sırada tabancanın patladığını ve kendilerini tanımadıkları Yusuf Demir’in yaralandığını öğrendiklerini belirtmiştir.
Cinayetle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından, Hasan Tımarlı ve Hakan Berke Tımarlı hakkında ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası ile 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanuna Muhalefet suçundan dava açılmıştır. Dava süreci sonucunda mahkemede yargılanan sanıklar, Yusuf Demir’in ailesinin ve toplumun tepkisini çekmiştir.
İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanıkların cezaları hakkında yapılan itirazlar sonrasında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, Yusuf Demir’in gerçek yaşının belirlenmesini istemiştir. Mahkeme, Demir’in doğum tarihinin 28 Haziran 2006 olduğunu fakat bu doğum kayıtlarının 7 Eylül 2007 tarihinde nüfusa tescil ettirildiğini saptamıştır. Ayrıca, Demir’in anne ve babasının evlenme tarihinin de bu tescil tarihi ile aynı olduğu belirtilmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak, maktul Demir’in gerçek yaşının araştırılması gerektiğine ve dolayısıyla ceza kararının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.
Sonuç olarak, Hasan Tımarlı ve Hakan Berke Tımarlı, İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanacaklardır. Olay ve yargılama süreci, genç yaşta hayatını kaybeden bir bireyin ölümünün arka planında yatan karmaşık dinamikleri gözler önüne sermektedir. Adaletin bu tür olaylara nasıl yanıt vereceği ise toplumun dikkatle takip ettiği bir konu olmaya devam edecektir.