Bangladeş’te öğrenci protestolarının ardından baskılara dayanamayan Başbakan Şeyh Hasina’nın istifa etmesinin ve ülkeyi terk etmesinin ardından Nobel Barış Ödüllü ekonomist Muhammed Yunus’un başbakanlığında geçici hükümet kurulmuştu. Ülkeden kaçan Hasina hakkında yaşanan halk ayaklanması sırasında polis tarafından öldürülen bir kişi nedeniyle cinayet soruşturması açıldı. Ayrıca başkent Dakka’da haftalarca süren ölümcül ayaklanmaların ardından Hasina hükümetinin 6 üst düzey yetkilisi hakkında da soruşturma başlatıldı.
Dakka’daki mahkeme, bir vatandaş adına davayı açan Avukat Mamun Mia’nın polise “sanıklara karşı açılan cinayet davasını” kabul etme talimatı verdiğini bildirdi. Hasina’nın başbakanlığı döneminde yaşanan ayaklanmalar sırasında polis tarafından vurulan göstericiler de dahil olmak üzere en az 400 kişi yaşamını yitirdi. İş adamı Amir Hamza, bakkal olan Abu Saeed’in polis tarafından başından vurulması sonucu Temmuz ayında cinayet davası açmak için başvuruda bulundu. Hamza, sulh mahkemesinde verdiği ifadede 19 Temmuz’da öğrencilerin barışçıl bir protesto düzenlediğini ve polisin kalabalığa gelişigüzel ateş açtığını belirtti.
Hasina’nın istifasının ardından Muhammed Yunus’un başkanlığında oluşturulan geçici hükümet, ülkenin siyasi ve sosyal durumunu iyileştirmek için adımlar atmaya başladı. Ancak Hasina’nın kaçışı ve ardından başlayan soruşturmalar, ülkede gerginliği artırdı. Hasina’nın görev süresi boyunca hükümeti eleştiren ve protesto edenlerin sayısı giderek artmıştı. Bu durum, halk arasında büyük tartışmalara ve anlaşmazlıklara neden olmuştu.
Soruşturma sürecinde polisin ve hükümet yetkililerinin aldığı kararlar kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Adaletin sağlanması ve suçluların cezalandırılması talepleri halk arasında duyulmaya başladı. Bu süreçte hükümetin ve polisin nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu olurken, ülke genelinde gergin bir atmosfer oluştu.
Yaşanan bu olaylar, Bangladeş’in siyasi ve sosyal istikrarını derinden sarsarken, halkın adalet ve demokrasi talepleri ön plana çıktı. Muhammed Yunus liderliğindeki geçici hükümetin ülkeyi rayına oturtma çabaları devam ederken, tüm gözler soruşturma sürecine ve alınacak kararlara çevrildi.Ülkenin geleceği belirsizliğini korurken, adaletin sağlanması ve halkın taleplerinin karşılanması için adımların hızla atılması beklenmekteydi.