Baba, Engelli Kızını Vurduktan Sonra İntihar Etti

0

BEĞENDİM

0

İzmir iline bağlı Gaziemir ilçesinde, doğuştan engelli bir kızı olan Feride Sayılır’ı (30) pompalı tüfekle vurarak öldüren Hüseyin Sayılır (63), olayın ardından aynı silahla intihar etti. Bu trajik olay, 1007 Sokak’ta saat 16.30 sularında gerçekleşti. Olayın sebebi henüz aydınlatılamamışken, Hüseyin Sayılır’ın kızı Feride’yi başından vurduğu bilgisi edinildi. Ardından, Hüseyin Sayılır silahı kendi başına doğrultarak ateş etti.

ENGELLİ KIZINI TÜFEKLE ÖLDÜRÜP İNTİHAR ETTİ

Olay esnasında silah seslerini duyan komşular, durumu hemen yetkililere bildirdi. Kısa sürede olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, baba ve kızının olay yerinde yaşamlarını yitirdiği belirlendi. İkisinin cenazesi de otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı, burada araştırmaların devam ettiği öğrenildi.

BABA, KOLON KANSERİNE YAKALANMIŞ

Hüseyin Sayılır’ın psikolojik sorunları olduğu biliniyor. Ayrıca, üç yıl önce eşinden boşandığı, son zamanlarda ise kolon kanseri teşhisi aldığı öğrenildi. Ölen Feride Sayılır’ın akrabaları, Hüseyin Sayılır’ın kendi sağlığının kötüye gitmesi durumunda kızı Feride’nin bakımını kimin üstleneceği konusunda ciddi endişeler taşıdıkları ifade ettiler. Bu durum, Hüseyin Sayılır’ın içinde bulunduğu depresyon ile birleşince, olayın daha da trajik bir hale gelmesine yol açtı.

Olayla ilgili araştırmaların sürdüğü ve geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığı bildirildi. Gaziemir bölgesinde yaşanan bu dram, komşular arasında büyük bir üzüntü ve şok yaratırken, benzer olayların önlenmesi için toplumsal farkındalığın arttırılması gerektiği vurgulandı. Engelli bireylerin aileleri ve bakımı üzerine olan toplumsal tutum ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerekliliği de ön plana çıktı.

Bu üzücü olay, yalnızca bir aileyi değil, çevresindeki insanları ve toplumu da derinden sarstı. Aileler, engelli bireylere yönelik sorumlulukların nasıl daha iyi bir şekilde yerine getirilebileceği üzerine düşündürürken, aynı zamanda psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Böyle trajik olayların yaşanmaması için toplumun her kesimine bu konularda büyük görevler düşmekte. Herkesin bir katkı sağlayabileceği ve bu tür olayların önlenmesine yönelik birlikte hareket edebileceği bir ortam yaratılması gerekmektedir. Bu bağlamda, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar ve diğer uzmanın birleşik çalışmaları, toplumsal baskıların azaltılmasına yardımcı olabilir.