Aslı Baykal’dan CHP’ye Sert Eleştiri!

0

BEĞENDİM

0

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 21. Olağan Kurultayı, Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal’ın sert eleştirilerine sahne oldu. Aslı Baykal, babası eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın isminin kurultayda anılmamasına yönelik tepkisini açık ve net bir şekilde dile getirdi. Bu durum, CHP’nin tarihi ve geçmişiyle olan bağlarının ne denli göz ardı edildiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.

Aslı Baykal’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar, partinin mevcut durumunu ve yöneticilerini doğrudan eleştiriyor. Kendisi, kurultayda babasının adının geçmemesini, CHP’nin tarihine ve mirasına karşı saygısızlık olarak nitelendirerek, “Darbe ile kapatılmış CHP’nin 2. kez açılmasını sağlayan ve miras bıraktığı siyaset şeklini artık bitirmek üzere oldukları CHP genel başkanı Deniz Baykal’ın ismini kurultayda anamayanlar kadar buna sessiz kalan delegeler ve tüm partililer de siyaseten bitmiştir.” ifadelerini kullandı.

Bu ifadeler, CHP içindeki eleştirilerin ve rahatsızlıkların bir yansıması olduğu kadar, partinin mevcut yönetim anlayışına da bir sorgulama niteliği taşıyor. Aslı Baykal, yönetime karşı sesini çıkaramayan bir parti tabanının var olduğunu, bunun da ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtti. “Yönetime karşı sesini çıkaramayan, aday yapılma umudu ile bekleşen bir topluluk kalmıştır geriye yalnızca.” diyerek, eski dönemlerdeki canlı siyasi tartışmaların ve demokratik alışverişin bugün neredeyse ortadan kalktığını vurguladı.

Aslı Baykal’ın eleştirileri, sadece babası üzerinden değil, CHP’nin güncel durumu ve ideolojik tartışmaları ile de ilgili. “Siyaseti topluma hizmet, ya da ideoloji değil çıkar için yaptıklarının ve partilerinde doğru-yanlış hakkında ses çıkarabilecek herhangi bir düzeyde herhangi bir eleman kalmadığının göstergesidir.” diyerek, mevcut temsilcilerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ifade etti. Burada, partinin köklü değerleri ve ilkeleri ile olan bağının zayıfladığı mesajı yüksek sesle veriliyor.

Eleştirilerin bir diğer boyutu ise, parti içindeki disiplinsizlik ve baskı ortamına işaret ediyor. Aslı Baykal, mevcut yöneticilerin “cunta yönetimini bile aşmışlar” ifadesi ile, partide yaşanan sessizliği sert bir dille eleştirdi. “Yöneticiler tarihin akışını değiştiriyor, ses yok partililerden, alkış var, daha ne diyelim?” sözleri, partinin tabanındaki rahatsızlığın ve çaresizliğin derinliğini ortaya koyuyor.

Aslı Baykal’ın bu açıklamaları, CHP için bir dönüm noktası olabilir. Çünkü, partinin köklü geçmişi ve kalabalık tabanı, bu tür eleştirilere karşı hassasiyet gösterebilir. Ayrıca, bu tür açıklamalar, partinin içindeki güç dengelerinin yeniden sorgulanmasına ve gelecekteki seçim stratejilerinin gözden geçirilmesine neden olabilir. Deniz Baykal’ın isminin unutulması, aynı zamanda partinin belleğinden ve ilkelerinden ne kadar uzaklaştığının bir göstergesi olarak okuyucuya sunulmakta.

Sonuç olarak, Aslı Baykal’ın eleştirileri, CHP’nin geleceği adına önem taşıyan bir tartışmayı başlatmış görünüyor. Bu durum, partinin kendi iç dinamiklerini, tarihini ve geçmişteki başarılarını ne denli sahiplenebildiğini sorgulamak adına kritik bir dönemeç olarak değerlendirilmelidir.