İsrail Lübnan’a Bombardıman Yapıyor: 15 Ölü

0

BEĞENDİM

0

İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına Lübnan’da da devam ediyor. İsrail ordusu, Lübnan’ın kuzeyindeki Bekaa Vadisi’nde bir evi hedef alarak, bu saldırıda 11 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Saldırının ardından enkaz altında kalanların bulunması için arama çalışmaları sürüyor. Bu durum, bölgedeki gerilimin ne denli arttığını açıkça gösteriyor.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı’nın (NNA) aktardığına göre, İsrail’in ülkenin güneyindeki Tyre bölgesinde Tayr Debba kasabasına yönelik gerçekleştirdiği bombardıman sonucunda ise 4 kişi yaşamını yitirdi, aynı zamanda birçok kişi yaralandı. Lübnan’da artan saldırılar, halk arasında büyük bir korku ve endişeye yol açarken, sivil kayıpların bu kadar fazla olması, uluslararası toplumun dikkatini bu meseleye çekiyor.

İsrail ordusu, saldırılarla ilgili yaptığı açıklamada, Hizbullah’ın üst düzey isimlerinden Nebil Kauk’un öldüğünü duyurdu. Ancak Hizbullah cephesinden bu iddialara dair henüz bir yanıt gelmedi. Bu tür iddialar, iki taraf arasında gerilimi daha da artırabileceği için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Özellikle Lübnan’daki bu tür saldırılar, ülkede yeni çatışmalara yol açabilir.

Öte yandan, İran Devrim Muhafızları Ordusu, Kudüs Gücü Operasyonlarından sorumlu komutan yardımcısı Abbas Nilfuruşan’ın, 2023 yılının 6 Ekim tarihinde Beyrut’a düzenlenen bir saldırıda hayatını kaybettiğini doğruladı. Yapılan açıklamada, Nilfuruşan’ın İran’ın güvenliği için çalışan ve Filistin davasına destek veren bir kişi olduğu vurgulandı. Bu durum, İran’ın bölgedeki etkisini ve çatışmalara olan müdahalesini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda, 104’ü çocuk olmak üzere toplam 1,640 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Can kayıplarının büyük bir kısmı, son iki haftada meydana gelen saldırılarda yaşandı. Bu sayılar, savaşın etkilerini ve bu tür çatışmaların sivil hayata olan yıkıcı etkilerini net bir şekilde gösteriyor.

Yaşanan bu olaylar, Lübnan‘da ve çevresinde artan tansiyonu gözler önüne seriyor. Saldırılar nedeniyle hem sivil kayıpların artması hem de halkın güvenliğinin tehlikeye girmesi, halkın acil bir şekilde yardım ihtiyacı hissetmesine yol açıyor. Uluslararası toplum, bu durumu nasıl ele alacağı ve bölgedeki barışçıl çözümler için ne tür adımlar atacağı üzerine daha fazla düşünmek zorunda. Kısa dönemde tırmanan gerilim, uzun vadede daha büyük bir çatışmaya zemin hazırlayabilir.

Bölgedeki bu tür gelişmeler, sadece yerel halkı değil, aynı zamanda uluslararası aktörleri de endişeye sevk ediyor. Çatışmaların uzaması, insani krizin derinleşmesine ve bölgedeki istikrarın daha da bozulmasına neden olabilir. Dolayısıyla, tarafların bir an önce ateşkes sağlayarak diyaloga geçmeleri, barış ve güvenliği sağlamak adına bir zorunluluk haline geliyor.