İzmir’de Deprem Master Planı: Yeni Çözümler Gerek

0

BEĞENDİM

0

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Deprem Master Planı Çalıştayı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Tugay, “İzmir’de ne zaman deprem olacağını bilemeyiz, ancak bu süreçte ne yapmamız gerektiğini düşünmeliyiz. Binaların kökünden yıkılması veya yeni binalar inşa edilmesi için gereken süreç, İzmir ölçeğinde yeterince hızlı ilerlemiyor. Bu nedenle ara çözümler üretmeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Depremle mücadelede etkin çözümler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Tugay, çalışma sürecinin daha kapsamlı hale gelmesini talep etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen çalıştay, tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çalıştaya İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Tugay, açılış konuşmasında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem ile 6 Şubat 2023’te yaşanan büyük depremin ardından İzmir’in depremle dayanıklılığının ne ölçüde artırıldığı sorularını gündeme getirdi. Tugay, “O tarihten bugüne, olası bir depremde karşılaşacak sorunlara hazırlıklı mıyız? Mevzuat değişiklikleri yapıldı mı, gerekli verileri yeterince hızlı alabildik mi?” diyerek eleştirilerde bulundu.

Başkan Tugay, mevcut Deprem Master Planı’nın güncelliğini yitirdiğini ve tamamen yeni bir planlama süreci başlatacaklarını belirtti. 1990’dan beri birçok değişim yaşandığını, yeni altyapı ve üst yapı projelerinin hayata geçirildiğini ifade ederek, bu projelerin hangi planlamalar çerçevesinde yapıldığını sorguladı. Tugay, deprem yönetimi konusunda etkin bir çözüm üretimi gerektiğini savundu.

Ayrıca, ülke genelinde yaşanan ayrıştırma sorununa da değinen Tugay, “Siyaset üzerinden ayrışma hatasından acilen vazgeçilmeli. İklim krizi ve depremler gibi konularda iş birliği yapılması elzem” dedi. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, ülkede her gün küçük depremlerin meydana geldiğini ancak İstanbul ve İzmir’deki fay hatlarının büyük depremler üretme potansiyeli taşıdığına dikkat çekti. İzmir’de 6.5-7 büyüklüğünde depremlerin riski bulunduğunu belirterek, bu konuda hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.

Tugay, yapıların depreme dayanıklılığı konusunda mevcut mevzuatın yetersiz olduğunu, binaların durumunu doğru değerlendirmeden ve yeterli çalışmalar yapılmadan tahmin yürütemeyeceklerini dile getirdi. Özellikle Karşıyaka’daki binaları inceleyerek, sağlam görünen yapıların zemin sorunları nedeniyle risk altında olduğunu belirtti. Vatandaşları bu konuda bilinçlendirmek gerektiğini vurguladı.

30 Ekim 2020 depreminden sonra ağır ve orta hasarlı binalara emsal artışı izni vererek sorunların geçici çözümlerle ele alındığını ifade eden Tugay, bu durumun sorunları artırabileceğini belirtti. Yerel yönetimlerin doğru adımlar atması gerektiğini, yoksa olası afetlerde ağır sorumluluklar altına girmemek adına dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.

Son olarak, İzmir’de deprem riski taşıyan binaların durumunu değerlendiren Tugay, “Deprem riski yüksek olan binaların kolonlarını güçlendirerek, olası hasarları en aza indirmek mümkün olabilir. Bu noktada, sadece kökünden yıkım ya da yeni inşaat süreçleri ile ilerleyemeyiz; ara çözümler geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır” dedi. İzmir’deki deprem güvencesi için kapsamlı bir master planı sürecinin başlatılması gerektiğini bir kez daha vurguladı.