Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde meydana gelen talihsiz bir olay, 21 Ağustos 2023 tarihinde 8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolmasıyla başladı. Narin, 19 gün boyunca yapılan aramalardan sonra, 9 Eylül 2023 tarihinde cesedi bulundu. Olayın ardından suçlamalar ve soruşturmalar hız kazandı. Bu süreçte, olayla bağlantılı olduğu düşünülen H.G. adlı bir kişi gözaltına alındı. H.G., savcılıkta verdiği ifadenin ardından tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Mahkeme önünde ifade veren H.G., Narin Güran’ı olay günü hiç görmediğini savundu. Yüksel isimli bir şahsın evine iki kez gittiğini belirten H.G., ancak hiçbir olaya tanıklık etmediğini ileri sürdü. Uzmanların ve soruşturma makamlarının H.G.’ye, Salim ile arasında bir ilişki olup olmadığına yönelik sorular yönlendirmesi üzerine, H.G. bu iddiaları kesin bir dille reddetti. Ayrıca, H.G. Savcılığın “Salim’le cevapsız çağrı ile haberleşiyor musunuz?” sorusuna da, “Böyle bir iletişim kesinlikle yok” yanıtını verdi.
H.G.’nin ifadesinde dikkat çeken bir nokta, Narin kaybolduktan birkaç gün sonra cep telefonunu değiştirdiğini belirtmesiydi. H.G., eski cep telefonunun bozuk olduğunu ve camının kırık olduğunu ifade etti. Eski cep telefonunu, kendisini almak üzere gelen jandarma görevlilerine rızasıyla teslim ettiğini söyledi. Ancak bu açıklamalar, H.G.’nin suçsuz olduğu anlamına gelmiyor, aksine şüpheleri artırıyordu.
Olayın araştırılması sırasında, İstanbul Adli Tıp Kurumu da önemli bir rapor açıkladı. Küçük Narin’in ölüm nedeni yapılan otopsi sonucunda belirlendi. Rapora göre, Narin Güran’ın boğularak öldürüldüğü tespit edildi. Bu ölüm şekli, olayın nasıl gerçekleştiğini, kimlerin sorumlu olduğunu ve neden bu noktaya gelindiğini sorgulamayı gerektiren bir durum oluşturdu.
Gözaltına alınan H.G., Narin’in ölümüyle ilgili yapılan soruşturmanın merkezinde yer alıyor. H.G.’nin ifade ettiği iddialar ve yapılan açıklamalar, soruşturmanın derinleşmesini sağlarken, vatandaşların daha fazla bilgi edinme talebini de artırdı. Olayın gelişimi, yerel halkta büyük bir üzüntü ve öfke yarattı. Narin Güran, ailesi ve yakınları için kaybedilen bir çocuk olarak hafızalarda kalacak.
Bu trajik olay, sadece bir ailenin değil, aynı zamanda toplumun da derin bir yarası haline geldi. Olayın araştırılması ve adaletin yerini bulması için çalışmalar devam ediyor. H.G. gibi şüphelilerin tutuklanması, araştırmalara yön vermekte ve toplumda bir nebze olsun güven sağlamaktadır. Ancak, ciddi bir suçlamayla karşılaşan H.G.’nin durumu, olayın karmaşıklığını daha da artırmakta ve faillerin kimler olabileceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Narin Güran’ın vakası, benzer olayların önlenmesi amacıyla toplumsal bilinci artırma gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Cocukların güvenliği için alınacak önlemler, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması adına kritik bir önem taşımaktadır.
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
3580 kez okundu