Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Körfezi’nde meydana gelen kirlilik olaylarına karşı hızla harekete geçti. Özellikle 22 ve 23 Ağustos tarihlerinde yaşanan kirlilik ve ardında gelen balık ölümleri sonrasında bakanlık, özelleşmiş bir inceleme süreci başlattı. Bu amaçla, bakanlığa bağlı uzman ekiplerle birlikte Mobil Su ve Atıksu Laboratuvarı, kirliliğin nedenini araştırmak üzere İzmir Körfezi’ne sevk edildi.
Ekipler, su kaynaklarının durumunu değerlendirmek için, İzmir Körfezi’ne dökülen dereler ve atık su arıtma tesislerinin çıkış noktalarından numuneler alarak kapsamlı bir analiz gerçekleştirdi. Bu laboratuvar çalışmaları sonucunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’ne bağlı Çiğli Kentsel Atıksu Arıtma Tesisi ile Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisleri’nin, çevre mevzuatında belirlenen standartların çok üzerinde kirli suların İzmir Körfezi’ne deşarj ettikleri tespit edildi. Bu durum, kamu sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun olarak kaydedildi.
Bu ciddi kirlilik tespitinin ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’ne 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde idari bir ceza uygulandı. Ceza miktarı ise 1 milyon 858 bin 610 TL olarak belirlendi. Ayrıca, söz konusu kirlilikten sorumlu olduğu tespit edilen yetkililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Bu adım, çevre koruma konusunda alınan önlemlerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bakanlık ekiplerinin yaptığı ön inceleme esnasında, İzmir Körfezi’nde atık su kaynaklı amonyak miktarının olması gerekenden tam 50 kat fazla olduğu belirlendi. Bu oran, bölgedeki kirliliğin ciddiyetini ortaya koyarken, deniz ekosisteminin büyük bir tehdit altında olduğuna işaret etti. Öte yandan, körfezdeki oksijen seviyesinin kritik bir azalma gösterdiği belirlendi. Normalde 6 miligram/litre olması gereken oksijen seviyesi, bazı bölgelerde sadece 1,8 mg/litreye kadar düşerken, bazı noktalarda neredeyse sıfıra inmesi, balıkların oksijensizlik nedeniyle yaşamlarını yitirdiğinin bir göstergesi oldu.
Kirlilik nedeniyle ölümlerin devam ettiği de dikkat çekici bir durum olarak ortaya çıktı. Örneğin, 9 Eylül tarihinde İzmir Körfezi’nin Karşıyaka ilçesi Aksoy Mahallesi civarında deniz suyu renginin yeşil ve kahverengiye döndüğü gözlemlendi. Bu bölgede, deniz yüzeyinde çok sayıda ölü balığın görünmesi, ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, İzmir Körfezi’ndeki bu çevre felaketi, hem yerel halkın sağlığı hem de deniz ekosisteminin korunması açısından acil önlem alınması gereken bir durumdur. Yetkililerin konuyla ilgili alacağı tedbirler, İzmir Körfezi’nin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu süreç, çevre bilincinin artırılması ve su kaynaklarının korunması yönünde atılacak adımların önemini bir kere daha ortaya koymaktadır.
1
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
5629 kez okundu
2
Fidan: Afrika ile İş Birliği İle Geleceği Şekillendiriyoruz
5601 kez okundu
3
Cevdet Yılmaz, İzmir İş Dünyası Buluşması’nda
5599 kez okundu
4
İzmir’de Yaya Üst Geçitleri Hızla Yükseliyor!
5590 kez okundu
5
Köfez Sorunu İçin İzmir’de İşbirliği Çağrısı
5576 kez okundu