Kalbin elektriksel sistemi ile ilgili anormallikler sonucu ortaya çıkan ritim bozuklukları gençlerde ve yaşlılarda ölümcül olabilen hastalıklardır. Bu hastalıkların altında yatan nedenler doğumsal anomali, viral enfeksiyonlar, kalp hastalıkları, yaşa bağlı kalp yetmezlikleri, kapak ya da damar hastalıkları gibi çeşitli faktörler olabilir. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nden Aritmi ve Elektrofizyoloji Uzmanı olan Doç. Dr. Abdülkadir Uslu, düzenli olan ritmin bozulması sonucu ortaya çıkan aritmi hastalarının sayısının kalp damar hastalıkları kadar yüksek olduğunu belirtiyor. Aritmi tanısı konulan hastaların tedavilerinin artık oldukça başarılı bir şekilde yapılabildiğini ifade ediyor.
Kalp kaynaklı ani genç ölümlerin genellikle aritmiden kaynaklandığını vurgulayan Uslu, özellikle yatakta ölü bulunan genç hastaların ailelerinde ani ölümlerin var olup olmadığının önemli olduğunu belirtiyor. Aritmi kaynaklı ölümlerin nedenlerinin genetik faktörlerden, viral enfeksiyonlara kadar geniş bir yelpazede olabileceğini söylüyor. Özellikle Kovid sonrası kalbin elektriksel sistemindeki etkilenimlerin arttığını ve iyi huylu ve kötü huylu ritim bozukluklarının daha sık görüldüğünü belirtiyor.
20-40 yaş grubundaki genç ve kadın hastalarda görülen ani bayılmaların fonksiyonel kaynaklı olabileceğini belirten Uslu, kalp ritmindeki yavaşlamaların tedavisinde kalp pilinin ilk tercih olmaması gerektiğini söylüyor. Fonksiyonel bayılmaların tedavisinde kalbin üç boyutlu haritalamasıyla tedavi edilebildiğini ve bu yöntemlerin daha uygun olduğunu ifade ediyor. Uslu, ritim bozukluklarının şikayet oldukları anda tespit edilmesinin önemli olduğunu ve bu tür hastalarda EKG’ye ek olarak daha uzun süreli ritim kaydı yapılmasının faydalı olabileceğini belirtiyor.
Atriyal fibrilasyon adı verilen ritim bozukluğunun Türkiye’de en çok Karadeniz bölgesinde görüldüğünü belirten Uslu, bu ritim bozukluğunun genç hasta grubunda da sık görüldüğünü ifade ediyor. Ayrıca, bu bölgede yaşam süresinin uzun olmasının yanı sıra tiroit yani guatr hastalığının endemik olarak görülmesinin de atriyal fibrilasyonun sık görülmesine neden olabileceğini söylüyor.
Sonuç olarak, kalp ritim bozukluklarının geniş bir yelpazede neden olabileceği, genç ve yaşlı herkesin risk altında olduğu ve tanı konusunda dikkatli olunması gerektiği vurgulanmaktadır. Uslu, aritmi hastalıklarının tedavisinde kullanılan teknolojik yöntemlerin başarılı sonuçlar verdiğini ve hastaların tedavi edilebilir olduğunu belirtiyor.