25 Kasım’ın tarihi, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde meydana gelen trajik bir olayla başlar. Bu tarihte, ülkedeki diktatörlüğe karşı direniş gösteren Mirabal Kardeşler, siyasi görüşleri nedeniyle katledildiler. Üç kız kardeşin ölümünün resmi olarak “trafik kazası” olarak gösterilmesi, yıllar sonra gerçeklerin aydınlatılmasıyla tüm dünyayı derinden etkiledi. Bu olayların ardından, Birleşmiş Milletler, 1999 yılında 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun sağladığı veriler, Türkiye’deki kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. 2010–2019 yılları arasındaki süreçte 2.996 kadın, çeşitli nedenlerle hayatını kaybetti. 2022 yılında ise sadece 327 kadın, genellikle en yakınındaki erkek tarafından öldürüldü. Kadınların en çok evlerinde ve ateşli silahlarla öldürüldüğü görülüyor. Ayrıca, 2025 Ekim raporuna göre sadece bir ay içerisinde 19 kadın cinayeti gerçekleşti, 22 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
KONDA’nın 25 Kasım raporu, cinsiyet temelli baskı ve şiddetin günümüzdeki boyutlarını ortaya koyuyor. Raporun verilerine göre, kadınların %57’si ve erkeklerin %40’ı cinsiyetleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kaldıklarını ifade ediyor. Çalışan kadınlarda bu oran %60’a kadar çıkmaktadır. 2018 yılında “Cinsiyetim yüzünden ayrımcılığa uğruyorum” diyen kadınların oranı %29 iken, 2025’te bu oran %39’a yükselmiştir. Kadınların %26’sı fiziksel, %13’ü ise cinsel şiddet yaşadıklarını belirtmektedir. Bununla birlikte, kadınların büyük bir bölümü şiddetin polisin ya da jandarmanın müdahalesiyle çözülemeyeceğine inanmaktadır.
Deniz Kafalı Kaya, program boyunca yaptığı araştırmaların yanı sıra kendisine ait acı bir deneyimi de paylaşma cesaretini gösterdi. Yıllar önce kendisinin de şiddete maruz kaldığını dile getirdi: “İki yıl boyunca hayatım kaçma-kovalamayla geçti. Uzaklaştırma kararları olmasına rağmen bu sadece kağıt üzerinde kalıyordu. Ben şanslıydım, ailem yanımdaydı. Ama her kadın benim kadar şanslı değil.” Deniz, birçok kadının bu tür desteklerden mahrum kalarak yaşam mücadelesi verdiğini vurguladı.
Program sırasında dinleyicilerden gelen mesajlar, konunun önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu mesajda, Deniz, kendisini tanımadığı bir kadının yaşadığı zorlu durumu paylaştı. Dinleyicinin eşi, fiziksel ve sözlü şiddet mağduru olduğunu belirtirken, “Benim hikayem yarım kaldı” diyerek Deniz’e ulaştı. Deniz, ona, “Ayaklarının üzerinde durabilirsin” diyerek moral vermeye çalıştı. Şiddetin gölgesinde kalan bu kadınlar genellikle çaresiz hissediyor.
1
İzmir Körfezi’nin Temizliği: Eylem Planı Yetersiz!
5532 kez okundu
2
Fidan: Afrika ile İş Birliği İle Geleceği Şekillendiriyoruz
5506 kez okundu
3
Cevdet Yılmaz, İzmir İş Dünyası Buluşması’nda
5503 kez okundu
4
İzmir’de Yaya Üst Geçitleri Hızla Yükseliyor!
5495 kez okundu
5
Köfez Sorunu İçin İzmir’de İşbirliği Çağrısı
5481 kez okundu