İzmir’in Bornova ilçesinde yer alan Yassıtepe Höyüğü’nde gerçekleştirilen arkeoloji kazılarında, yaklaşık 5 bin yıl öncesine tarihlenen özel eşya saklama kapları ve dinsel ritüel kapları gibi birçok tarihi çanak ve çömlek ortaya çıkarıldı. Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, bu buluntuların Erken Tunç Çağı’na dair önemli bilgiler sağladığını belirterek, dönemin çanak çömlek yapımında son derece gelişmiş olunmasına dikkat çekti. Derin, “Çok iyi çanak çömlek gelenekleri var. İnsanlar, bu kapları yaparak hem depolamış hem de kullanmışlar,” ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Ege Üniversitesi’nin destekleriyle, Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde yürütülen yeni sezon kazıları devam etmektedir. Önceki kazılarda, 9 köyün kalıntıları gün yüzüne çıkarılmış ve bu kalıntılar tarihi 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan bir yerleşim alanında bulunduğu tespit edilmiştir. Burada yapılan incelemelerde, İzmir’in ilk kent sakinlerinin deniz ürünlerini tükettiği, örneğin çipura, zehirli vatoz, denizkestanesi, istiridye ve midye gibi yiyecekleri tercih ettikleri gözlemlenmiştir. Bu yıl gerçekleştirilen kazılarda da, 5 bin yıl öncesine ait olan özel eşya saklama kapları ve dinsel ritüel kapları ile birçok çanak çömlek bulunmuştur.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, Yassıtepe Höyüğü’nün önemine vurgu yaparak, “Yassıtepe Höyüğü, İzmir’in ilk kent yerleşim alanıdır. Geleceği Miras projesi kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin katkılarıyla kazılarımız sürmektedir. Yassıtepe, 5 bin yıl öncesine dayanan bir yerleşimdir ve aynı zamanda kentin ilk kale yerleşimi fonksiyonunu da taşımaktadır. Şu ana kadar burada 3 bina kazdık ve 60’a yakın kap ve parçalarını bulduk,” dedi.
Doç. Dr. Derin, kazılarda keşfedilen buluntular hakkında daha fazla bilgi vererek, “Elde yapılmış çanak çömlekler arasında farklı boyutlarda testi ve testicik türündeki eserler de yer alıyor. Testilerin ağız kısımları, hayvanı sembolize eden ördek şeklinde tasarlanmış olup, çoğunlukla sıvı kabı olarak kullanılmıştır. Ayrıca ‘tankart’ adı verilen, iki kuplu maşrapa tarzında bir kap keşfettik. En ilgi çekici buluntulardan biri ise ritüel kabı. Bu kapın iki ayrı parçası birleştirilerek tek bir yapıda şekillendirilmiş ve özel sıvıları törenlerde dökmek için kullanıldığı düşünülmektedir. Aynı zamanda bu kapların üzerindeki desen çizgilerinin içi beyaz boya ile doldurulmuş durumda. Bu eserlerde tekstilin nasıl kullanıldığına dair izlere de rastlayabiliyoruz,” şeklinde konuştu.
Sonuç olarak, Yassıtepe Höyüğü’nde yürütülen kazı çalışmaları, bölgenin tarihine ve kültürüne ışık tutmaya devam etmektedir. Kalıntılarda ortaya çıkan buluntular, hem sosyal hem de ekonomik hayata dair önemli veriler sunmakta ve geçmişe dair daha fazla bilgi edinmemizi sağlamaktadır.