Hatay’da M.Ö. 15. yüzyıla tarihlenen tablet bulundu!

0

BEĞENDİM

0

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Reyhanlı ilçesinde bulunan Aççana Höyük’te ortaya çıkan Akadça çivi yazılı tablet hakkında önemli bilgiler paylaştı. Tablet, M.Ö. 15’inci yüzyıla tarihleniyor ve içerisinde yüklü miktarda mobilya alışverişine dair kayıtlar barındırıyor. Tablet, Geç Tunç Çağı ekonomik yapısı ve devlet sistemi hakkında yeni bir bakış açısı sunması bekleniyor. Bakan Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığı ekiplerini özverili çalışmaları için tebrik etti.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Doç. Dr. Jacob Lauinger ve doktora öğrencisi Zeynep Türker, tablet üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Tablet, 4,2 ile 3,5 santimetre boyutlarıyla ve 1,6 santimetre kalınlığıyla dikkat çekiyor. İlk satırları ahşap masa, sandalye ve tabure alımını kaydeden tablette dil bilimciler, sayılar ve alımı gerçekleştiren kişiler üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

Reyhanlı ilçesinde bulunan ‘Eski Alalah’ olarak bilinen Aççana Höyük, Anadolu’nun önemli bir arkeolojik alanı olarak dikkat çekiyor. Bakan Ersoy, geçmişten günümüze uzanan bu zengin mirası gelecek nesillere aktarmak için titizlikle çalıştıklarını belirtti. Tablet, Höyük alanındaki kazılar sırasında bulundu ve ilk okumalara göre M.Ö. 15’inci yüzyıla ait olduğu düşünülüyor.

Aççana Höyük’te bulunan Akadça çivi yazılı tablet, Geç Tunç Çağı’na ait önemli bilgiler sunma potansiyeline sahip. Tablet, bölgenin ekonomik yapısı ve devlet sistemi hakkında yeni veriler sağlayabilir. Büyük bir özenle incelenen tablet, ahşap mobilya alımlarının kaydedildiği bir belge olarak arkeologlar ve dil bilimciler tarafından detaylı bir şekilde analiz ediliyor.

Bakan Ersoy’un açıklamaları, Türkiye’nin arkeolojik zenginliklerini korumaya yönelik gösterdiği hassasiyeti gözler önüne seriyor. Aççana Höyük’teki bu önemli keşif, tarih öncesi dönemlere ait bilgilerin gün yüzüne çıkarılmasına katkı sağlayabilir. Tablet üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları, bölgenin geçmişi ve medeniyetleri hakkında yeni perspektifler sunabilir. Bu keşif, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusundaki kararlılığını bir kez daha göstermektedir.