0

BEĞENDİM

0

“`html

Küner Köyü’nde Yaşanan Trajedi

Menderes’in güzel köylerinden biri olan Küner, yaşanan olaylar nedeniyle tam anlamıyla bir trajediye ev sahipliği yapmaktadır. Yüzbinlerce dönüm verimli tarım arazisinde, kaçak villalar inşa edilmekte ve bu durum köyün doğal yapısını tehdit etmektedir. Küner Köyü adeta beton yapılarla kaplanırken, köylüler dışında bu duruma itiraz eden kimse yok gibi görünüyor.

Güzelim fıstık bahçeleri, izinsiz olarak bölünüp satılmakta, tapusuz araziler üzerinde noter aracılığıyla villalar inşa edilmektedir. Bu kaçak yapılaşma karşısında toplumun sessizliği dikkat çekicidir. Birçok siyasetçinin ve iş adamının bu köyde kaçak villaların inşasıyla ilgili iddiaları gündeme gelmiş olmasına rağmen, yine de ses çıkaran kimse bulunmamaktadır.

Bu noktada, Menderes Belediyesi‘nin kaçak yapılaşmaya karşı ne yapmayı düşündüğü merak konusu olmaktadır. Bu inşaatların göz göre göre yapılması, belediyenin yaşanan bu durumu görmemesi nedeniyle oldukça sorgulanır bir durumdur. Neden bu karakış müdahale yapılmamakta? Küner’in bağrına saplanan bu beton kazıklar karşısında hiçbir açıklama yapılmaması, toplumda bir belirsizlik ve güvensizlik yaratmaktadır.

Belediyenin sessizliği, acaba göz yummaktan mı kaynaklanıyor? Bu durum, görmezden gelme ile sonuçlanıyor mu yoksa bu sessizlik, kalkınmaya dair başka çıkarların peşinde olmanın bir yansıması mı? Sadece resmi kurumların değil, çevrecilerin de bu konuya dair sessiz kalması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Çevre savunucularının neden böyle bir sorun karşısında ses çıkarmadığı da düşünülmesi gereken bir diğer mesele.

Unutulmaması gereken bir gerçek vardır; kısacası, katledilen bir köy ve katledilen bir doğa vardır ortada. Eğer bu duruma sahip çıkılmazsa, beton yığınlarının altında hepsi yok olup gidecek. Ayrıca, seçim dönemlerinde halka sahip çıkılmazsa, oy verenlerin de bir daha destek vermesi zorlaşacaktır. Bu bağlamda, Çiğdem Canpolat’ın belirttiği gibi, “Seçimde oy verene sahip çıkmazsan, oy veren de bir daha sana sahip çıkmaz!” sözü, durumun ciddiyetini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, Küner Köyü‘nde yaşanan bu trajedi, sadece köylülerin değil, tüm toplumun dikkat etmesi gereken bir durumdur. Göz ardı edilen bu olaylar, toplumlar için ciddi sonuçlar doğurabilir. Betonlaşmanın yayılımına dur demek ve bu duruma müdahale etmek, sadece köyün değil, geleceğimizin bir parçasıdır. Aksi takdirde, kaybedilenler bir daha geri gelmeyecek olan değerlerimiz olacaktır.

“`