Gazze’de Soykırıma Sessiz Kalma, Yeter Dedi!

0

BEĞENDİM

0

Günümüzde, güç dengelerinde önemli değişimler yaşanmakta ve küresel ağırlık merkezleri yer değiştirmektedir. Uluslararası rekabetin giderek arttığı bu dönemde, Gazze’de insani yardım malzemelerinin girişine izin verilmemesi sonucu açlıktan zayıf düşmüş çocukların durumu bizler için önemli bir meseledir. İnsani krizlerin yaşandığı bölgelerde, halkın çektiği acılar tüm dünya için ortak bir sorumluluktur. Bu bağlamda, İsrail’in Gazze halkına karşı uyguladığı, tarih boyunca yaşanan en büyük insanlık suçlarından biri olan soykırım, insani ve ahlaki bir görev olarak tüm insanlığın gündeminde tutulmalıdır.

İsrail’in uyguladığı politikalar, Nazi dönemini bile geride bırakacak kadar acımasızdır ve bu nedenle, ülkenin lideri Netanyahu’nun tarihsel bir kıyaslama ile ele alınması gerekmektedir. Gazze’de yaşananlar karşısında sessiz kalan herkes, bu insanlık suçlarının bir parçası haline gelmekte ve bu durum, küresel ölçekte bir kaygı yaratmaktadır. Gazze’de insanlık yok olmakta; bu duruma tepki vermemek ise herkesin, özellikle de uluslararası topluluğun sorumluluğudur. Bu noktada, barış ve insanlık adına gerekli olan adımların atılması elzemdir.

Birlikte ‘Yeter!’ diyerek, Gazze’deki caniliğe karşı hepimizin sessiz kalmadan tepkimizi ortaya koyması gerekmektedir. Savaş ve çatışma ortamlarının durması için caydırıcılığı en üst düzeyde tutma ihtiyacı doğmaktadır. Tarih, ambargoların bile yeni fırsatlar sunduğunu tarihi çalışmalarıyla göstermektedir. Örneğin, geçmişte ambargoya maruz kalan savunma sanayimiz, bugün dünya çapında önemli bir konuma gelmiştir. Bu süreçte, İHA ve SİHA teknolojilerinde, dünya genelinde üç önde gelen ülkeden biri haline gelmişizdir.

Sonuç olarak, savunma sanayisinde sağlanan bu ilerlemeler, ülkemizin uluslararası arenada kendine yer edebilmesi açısından büyük bir avantaj sunmaktadır. Artık kendi savaş gemilerini tasarlayıp üretebilen ülkeler arasında yer almamız, hem ekonomik hem de stratejik açıdan önemli bir gelişmedir. Dolayısıyla, halen süregelen çatışmalar karşısında sesimizi yükseltmek ve etkili bir şekilde harekete geçmek hayati bir öneme sahiptir.

Tüm bu nedenlerle, uluslararası toplumu insanlık cephesinde birleşmeye ve Gazze’deki vahşete karşı durmaya davet ediyorum. Birlikte hareket ettiğimizde, sesimiz daha gür çıkacak ve insanlığın onurunu koruma yolunda önemli bir adım atmış olacağız. Gazze’nin yaşadığı acılar üzerine gidilmeli ve sürekli bir dayanışma sağlanmalıdır. Bunu başardığımızda, hem mevcut durumu değiştirmiş olacak, hem de gelecekte benzer olayların yaşanmasının önüne geçmek için gerekli olan adımları atmış olacağız. Barış ve refah için mücadele etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.