İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden haksız yere çıkarıldığı iddia edilen işçiler, Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) öncülüğünde protesto eylemlerine devam ediyorlar. Dün gerçekleştirdikleri eylemde, işten çıkarılmalarını protesto etmek amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Egemenlik Binası önünde toplandılar. Eyleme, işçilerin yanı sıra Belediye-İş yöneticileri ve çok sayıda sendika üyesi de katıldı.
Toplamda yaklaşık 200 kişilik bir grup, “Atılan işçiler geri alınsın” ve “Direne direne kazanacağız” gibi sloganlar atarak, taleplerini dile getirdi. Bu süreçte; İzdoğa, İzbeton ve İzulaş gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde çalışan işçilerin yer aldığı protesto, çıkan işten çıkarmalara karşı bir direniş olarak görülüyor. Eylemin ikinci günündeki katılım ve coşku, işçilerin yaşadığı duruma karşı duydukları öfkenin bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Belediye-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 360 işçinin hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız yere işten çıkarıldığını ifade etti. Bu kapsamda başlatılan eylemin onurla sürdüğünü belirten Atalay, “Bu arkadaşlarımızı işten çıkarma nedeniniz nedir? Bu gerekçeyi öğrenmek istiyoruz. Bir haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik var. Adliyelere giderek hukuksuzluğa karşı duruyorsak, burada bulunan arkadaşlarımız da adaletsiz bir şekilde işten atıldı.” şeklinde konuştu. İşçilerin, yoğun ve ağır iş koşulları altında çalıştığını dile getiren Atalay, henüz toplu sözleşme imzalanmadan ve greve katılmamışken işten çıkarılanların, aslında evlerine götürdükleri ekmeği geri almaya çalıştıklarını vurguladı.
Atalay, ayrıca işten çıkarılan tüm işçiler görevlerine dönene kadar eylemlerini sürdürmeye kararlı olduklarını ifade etti. Bu kararlılık, işçilerin haklarını savunma konusunda ne kadar ısrarcı olduğunu gösteriyor. Genel olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi içinde yaşanan bu eylem, sadece işçilerin bireysel mücadeleleri değil, aynı zamanda toplu hak arayışlarının da bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, 24 Haziran tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye’sinde toplamda yaklaşık 1030 kişinin işten çıkarılması sürecinde bir sorun çözülmediği takdirde eylem yapacaklarını açıklamıştı. Bu uyarının ardından, işçilerin Belediye-İş öncülüğünde gerçekleştirdiği yürüyüş eylemi, İzmir’de devam eden sürecin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, İzmir’deki işçi eylemi, yalnızca yerel bir protesto değil, aynı zamanda daha geniş bir işçi hareketinin parçası. İşçilerin hükümet ve yerel yönetimler karşısında haklarını savunma kararlılığı, toplumsal adaletin sağlanması konusunda önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. Bu tür eylemler, işçi haklarının korunması ve geliştirilmesi açısından kritik bir öneme sahip ve sendikaların rolü bu tür mücadelelerde bir kez daha öne çıkıyor.