Metropol Muhtarlıkları: İhtiyaç mı, Sembol mü?

0

BEĞENDİM

0

Muhtar ve Muhtarlık Nedir?

Muhtarlık, tarihsel olarak toplumların yerel yönetiminde önemli bir rol oynamış, mahallelerin ve köylerin sesi olma işlevi taşımıştır. Zamanla değişen şartlar ve büyüyen şehirler, bu geleneksel yapının rolünü sorgulatmaya başlamıştır. Özellikle büyük şehirlerde (metropoller) muhtarlık kurumu, artık sembolik bir düzeye gerilemiştir. Nüfus müdürlüğü işlemleri, adres değişiklikleri gibi birçok resmi işlem e-devlet aracılığıyla kolayca yapılabilmekte, bu da muhtarlık müessesesinin gereksiz bir hale gelmesine yol açmaktadır.

Belediyelerin sosyal yardım dağıtımındaki işlevleri de muhtarlık rolünü daha da daraltmaktadır. Belediyeler, bu tür hizmetleri kendi ekipleri ile yürütmekte ve dolayısıyla muhtarların gerçekten bir ihtiyaç olarak kalmasını engellemektedir. Belirttiğimiz gibi metropoldeki muhtarların gerçek işlevinin sorgulanır hale gelmesi, bu makamın ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Durum daha da iç karartıcı bir hal alıyor. Birçok metropol muhtarı kendi ya da yakınlarının belediyelerde çalışıyor olması sebebiyle bağımsız bir ses olamamakta, mahalledeki eksiklikler ve aksaklıklar karşısında sessiz kalmayı tercih etmektedir. Çünkü bu sesin çıkarılması, kendi çıkar ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Bu noktada muhtarlığın gerçek temsil yetkisi tartışma konusu olmaktadır. İşte burada ciddi bir çelişki ortaya çıkıyor; muhtarların asli görevleri olan halkın temsil edilmesi ve sorunların dile getirilmesi işlevleri, çıkar ilişkilerinin gölgesinde kalmış durumda.

Öte yandan köy muhtarlığı Türkiye’nin köylerinde hala anlamlı bir varlığını korumaktadır. Köy muhtarları, köylerinde yaşayan insanlarla direkt iletişimde olup, onların ihtiyaçlarına en yakın şekilde yanıt verme fırsatına sahiptir. Bu bağlamda köy muhtarları, hem güç, yetki, hem de kaynak açısından daha fazla desteklenmelidir. Onların misyonu, köylerde hala kritik bir öneme sahip olmaktadır.

Bununla birlikte, metropol muhtarlıklarının acilen ya çağın gereksinimlerine uyarlanmaları ya da tamamen kaldırılmaları gerekmektedir. Aksi takdirde bu makam, hem devlete hem de belediyelere bir yük oluşturmakta, vatandaşa ise hayal kırıklığı yaşatmaktadır. Böylece, muhtarlık kurumunun hem köylerde hem de şehirlerdeki işlevselliği üzerinde ciddi bir yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, muhtarlıkların geleceği hususunda bir yol haritası belirlemek, gerek devlet gerekse yerel yönetimler için hayati bir önem taşımaktadır.