İzmir’in Çiğli ilçesinde, 2023 yılının Ekim ayında meydana gelen bir yangın, otluk ve ağaçlık bir alanda başlayarak büyük bir paniğe yol açtı. Yangının başlangıç nedeni henüz bilinmemekle birlikte, rüzgarın etkisiyle hızla büyüdüğü gözlemlendi. Yangının meydana geldiği yer, özellikle çevresindeki doğal alanlar ve yerleşim yerleri açısından endişe oluşturacak bir noktaydı.
Yangının ilk ihbarı üzerine İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri olay yerine hızla sevk edildi. Yangın söndürme çalışmalarına hızla katılan ekipler, yangına müdahale etmek için 2 uçak, 2 helikopter, 5 arazöz, 2 su tankeri ve 4 ilk müdahale aracı ile birlikte yangın işçilerini görevlendirdi. Bu geniş çaplı müdahale, alevlerin yerleşim alanlarına sıçraması riskini azaltmak için büyük bir öneme sahipti.
Ekiplerin gerçekleştirdiği titiz ve hızlı çalışma neticesinde, yangın çıktığı yerden sadece bir saat içinde kontrol altına alındı. Bu süre zarfında, alevlerin yerleşim alanlarına ulaşması engellendi ve herhangi bir can kaybı veya ciddi yaralanma yaşanmadı. Ancak yangında yaklaşık 1 hektarlık bir alanın zarar gördüğü bildirildi. Bu durum, doğanın korunması adına önemli bir kayıp olarak değerlendirildi.
Yangının kontrol altına alınmasında önemli bir role sahip olan İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerine, bölgede arıcılık yapan 62 yaşındaki Kamil Borazan tarafından teşekkür edildi. Yangın sırasında, Borazan’ın 200 metre ötesinde bulunan 160 arı kovanının alevler tarafından tehdit edildiği kaydedildi. Yangın uçaklarının zamanında bölgeye gelmesi ve ekiplerin etkin müdahalesi sayesinde, Borazan’ın arı kovanları kurtarıldı. Bu zafer, hem borazan için hem de genel olarak arıların korunmasında önemli bir gelişme olarak görüldü.
Kamil Borazan, “İki çocuğumu arıcılıktan elde ettiğim gelirle okutup büyütüyorum,” diyerek yangının kendisi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. “Yangın uçakları hemen bölgeye geldi. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nün erken müdahalesi sonucu arı kovanlarım kurtuldu. Cansiparane çalışan orman işçilerimize teşekkür ederim. Yalnızca kovanlarım değil, doğamız da yanmasın,” şeklindeki sözleriyle, yangın sırasında meydana gelen zararları ve karşılaşabileceği olumsuz sonuçları dile getirdi.
Sonuç olarak, bu yangın olayı, doğal alanların korunması ve hızlı müdahale ekiplerinin etkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kamuoyunun da desteğiyle, benzer felaketlerin önüne geçmek ve doğanın korunmasına katkıda bulunmak adına daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği bir kez daha vurgulandı.