İzmir’de Trajik Ölüm: Su Birikintisi ‘Mayın’ İle Doldu
1882 okunma

İzmir’de Trajik Ölüm: Su Birikintisi ‘Mayın’ İle Doldu

Mayıs 20, 2025 11:29
İzmir’de Trajik Ölüm: Su Birikintisi ‘Mayın’ İle Doldu
0

BEĞENDİM

İzmir’in Konak ilçesinde meydana gelen trajik olayla ilgili olarak yürütülen davanın duruşması, tanık ifadeleriyle devam etti. 12 Temmuz 2024 tarihinde, sağanak yağışın etkili olduğu bir günde, Alsancak semtinde su birikintisine basarak elektrik akımına kapılan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay hayatını kaybetmişti. Bu olayla ilgili olarak açılan davada, 11’i tutuklu toplam 42 sanık bulunuyor. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tanıklar ve müşteki aile yakınları dinlendi. Duruşmada en dikkat çekici ifadeleri veren kişi Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi oldu.

Ahmet Abi, duruşmada yaptığı konuşmada, yaşamını yitiren kızının hayatının yetkili firma ve belediye yöneticileri tarafından göz ardı edildiğini savundu. “İZSU, 2019’dan beri elektrik kaçağını düzeltmek için gerekli onarımı yapmamıştır. Altyapı çalışmaları yapmak yerine, insanların hayatını 1-2 milyon liraya alırız mantığıyla hareket etmektedir. Kaçak akım rölesi kullanılmamaktadır,” ifadelerini kullandı. Ahmet Abi, İZSU’nun elektrik kaçağının olduğu yere üç mazgal döşeyerek bir nevi mayın döşediğini belirterek, “Bu mazgallar döşenmeseydi, bu ölüm gerçekleşmeyecekti,” dedi. Ayrıca, mazgalların temizliğinin yapılmadığını ve bunun büyük bir vicdansızlık olduğunu dile getiren baba, “Bunlar vicdanlarını nasıl rahatlatıyorlar? Burada hayatını kaybeden benim kızım değil, sizin çocuğunuz olabilirdi,” diyerek yetkilileri sert bir dille eleştirdi.

Duruşmada tutuklu sanıklardan Ahmet Orhan Kaygısız da söz alarak, bilirkişi raporunda kendisine atfedilen 2. derece kusurlu olduğu iddialarını kabul etmedi. Kaygısız, “Kendi görev tanımımda mevcut hizmeti kontrol etme yükümlülüğüm bulunmamaktadır. 9 Ocak’taki saha çalışmalarında görevli değilim. Bunun yanı sıra, arıza onarımlarında bildirim yapılmasından da haberim yoktu,” dedi. Kendisinin, arıza onarım biriminde çalışmadığını ifade eden Kaygısız, görev ve sorumluluklarının bir başkasına atfedilmesinin adaletli olmadığını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU ile ilgili birimlerinin birlikte çalışmaması durumunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu vurguladı.

Davada tanıklık yapan Özkan Kuru ise, arıza kazılarıyla ilgili süreçlerde yetkililerin grupta bulunması gerektiğini belirtti. “Bazen acil durum bildirimleri gece yarısı geldiğinde, bildirim yapılması zor olabiliyor. 9 Ocak’ta arıza giderildi bildirimi gelmedi. Yönetmelik gereği süreçler yazılı bir şekilde ilerlemektedir,” diye ekledi. Kuru’nun ifadeleri, olayın teknik boyutuna dair önemli bilgiler sundu.

İzmir’in Konak ilçesinde yaşanan bu talihsiz olay ve sonucundaki davada, taraflar arasında büyük bir gerilim yaşanıyor. Duruşmaların ilerleyen süreçlerinde daha fazla tanık dinlenmesi ve delil sunulması bekleniyor. Olayın ardından meydana gelen tepkiler, kamuoyunda sorumluların hesap vermesi gerektiği yönünde bir beklenti oluşmasına neden oldu. Ailelerin üzüntüsü ve olayın yarattığı derin acı, sürecin nasıl gelişeceği konusunda merak uyandırıyor.

En az 10 karakter gerekli