Izmir’in Çeşme ilçesindeki Bağlararası bölgesinde 2009-2019 yılları arasında gerçekleştirilen kazı çalışmaları, 3 bin 500 yıl önce meydana gelen Santorini Volkan patlaması sonrasında oluşan tsunaminin Ege kıyılarında yarattığı büyük yıkıma dair önemli bulgular ortaya koymuştur. Yaklaşık dört bin yıllık geçmişe sahip olan Bağlararası, Batı Anadolu’nun Tunç Çağı dönemine ait en eski yerleşim alanı olarak dikkat çekmektedir. Bu önemli arkeolojik kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile 2001 yılında başlamış ve Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ANKÜSAM) Müdürü Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu tarafından 2019 yılına kadar sürdürülmüştür.
TSUNAMİ KALINTISI İLK KEZ TESPİT EDİLDİ
Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu, 2009-2019 yılları arasında yürütülen kazılarda, tarihin en büyük doğal afetlerinden birinin izlerine ulaşıldığını ifade etmiştir. Bağlararası’ndaki kazı çalışmalarında, volkanik küre 2012 yılında, tsunami kalıntılarına 2013’te ve tsunami kalıntıları arasında iskelet bulgusuna 2017 yılında ulaşılmıştır. Bulguların bilimsel analiz süreçlerinin toplamda 10 yıl sürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Şahoğlu, bu bulguların sonuçlarının 2022 yılında Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi dergisinde yayımlandığını belirtmiştir.
Santorini Volkanının yaklaşık 3 bin 500 yıl önceki patlamasının insanlık tarihi açısından son derece önemli bir olay olduğunu belirten Şahoğlu, “Santorini Volkanı, insanlık tarihinde meydana gelmiş ve izini çizgi halinde takip edebildiğimiz belki de tek doğa olayıdır. Patlama, Akdeniz havzasının en yoğun yerleşim yerlerinden birinde gerçekleştiği için yarattığı tahribat oldukça büyük” ifadelerini kullanmıştır. Santorini Volkanından yükselen volkanik kül tabakası, Bağlararası kazı alanında tespit edilerek bilimsel bakımdan büyük bir öneme sahip olmuştur. Şahoğlu, “Aynı kül tabakasına Mısır’daki bir kazıda da rastlanmış olması, binlerce yıllık tarihe dair tek işaret olarak değerlendirilmelidir” demiştir.
Bağlararası’ndaki tsunami kalıntısının dünyada Santorini Volkanının yarattığı tsunamilerin arkeolojik bir kazı alanında bulunduğu ilk örnek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahoğlu, bu doğal olay sırasında Ege kıyılarındaki yerleşim yerlerinde binlerce insanın yaşamını yitirdiğini düşündüklerini dile getirmiştir. Çeşme Bağlararası’nın, Santorini Adası’na 227 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen tsunamilerin o dönemin yerleşimini tamamen yerle bir ettiğini ve kısa süre içerisinde bir daha burada iskan yapılmadığını belirtmiştir. 3 bin 500 yıl boyunca yaşanan bu büyük felaket sırasında hayatını kaybeden insanlara dair herhangi bir iz bulunamadığını, buna karşın 2017’de kazılarda 17 yaşında bir erkeğe ait iskelet bulduklarını ifade etmiştir.
ARKEOLOJİK BİR PARKA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ AMAÇLANIYOR
Prof. Dr. Şahoğlu, Santorini Volkanının günümüzde de aktif olduğunu belirtirken, “Tsunami denildiğinde aklımıza genellikle Japonya veya Endonezya gibi bölgeler geliyor. Ancak, en büyük ve tehlikeli tsunami Ege’nin ortasında Santorini Adası’nda meydana gelmiştir” şeklinde bir açıklama yapmıştır. Ayrıca, bölgenin tsunami ve doğal afet tarihi hakkında bilgi veren bir arkeolojik parka dönüştürülmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çalışmalar yürütüldüğünü ifade etmiştir. Bu planlar, hem bilimsel araştırmaların hem de turizm potansiyelinin artırılması amacıyla hayata geçirilmektedir.