Serum Hayatını Kestim! Eşini Kaybeden Kadın Konuştu

0

BEĞENDİM

0

Olay, 13 Ocak 2023’te Afyonkarahisar’ın kent merkezinde bulunan özel bir klinikte yaşandı. İddialara göre, mobilya sektöründe faaliyet gösteren ve umre yolculuğu hazırlıkları yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurmuştu. Gündoğan’a, herhangi bir tetkik yapılmadan sarı serum bağlandığı bildirildi. Ancak, serumun bitmesine yakın Gündoğan, nefes almakta güçlük çektiğini belirterek fenalaşmıştı. İddialara göre, klinik çalışanları bu durum karşısında müdahale edemedi ve yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın yanında bulunan arkadaşı durumu fark ederek 112 Acil Çağrı Merkezini araması sonucunda Gündoğan, ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.

Hastanede yapılan müdahalenin ardından Gündoğan, yoğun bakıma alındı. Ancak, yaklaşık 20 saat sonra Gündoğan, yaşam mücadelesini kaybederek hayatını kaybetti. Bu olayın ardından Gündoğan’ın eşi Songül Gündoğan, eşinin tedavi süreci ile ilgili şunları ifade etti: “Eşime herhangi bir tetkik yapılmadan direkt serum bağladılar. Serum maalesef kısa bir sürede eşimi benden aldı. Eşim bir gün önce Devlet Hastanesi’ne gitmişti ve orada kendisine boğaz spreyi ile ağrı kesici verilerek gönderilmişti. Umreye gitmek için hazırlık yapıyorduk ve bu nedenle o kliniği tercih etti.” dedi.

Songül Gündoğan, eşinin mevcut durumu ile ilgili bilgi verildiğinde panik yaşadığını, serum verildikten sadece 10 dakika sonra eşinin nefes alamamaya başladığını ve sonrasında kalbinin durduğunu kaydetti. “Oradaki çalışanlar müdahalede yetersiz kaldı. Eşimi kurtarmak için bir metal kaşık kullanmaya çalıştılar ama bu yeterli olmadı. Arkadaşı hemen 112’yi aradı ve ambulansla Gündoğan’ı yoğun bakıma kaldırdılar. Fakat, hastaneye vardıklarında çok geçti. 20 saat geçmeden eşimin vefat haberini aldım. Eşime ihram yerine kefen giyindirdim. Bu sarı serumun ne kadar tehlikeli olduğunu acı bir şekilde öğrendim. Artık benim 2 çocuğum babasız kaldı, eşimin gençliği gitti.”

Gündoğan, eşinin ölümünden sonra yaşamlarının adeta durduğunu ifade etti ve “Söz konusu klinik ile ilgili araştırma yaptığımızda orası ile 2 doktorun ilgilendiğini öğrendik. Doktorlardan birinin geçtiğimiz yıl Devlet Hastanesi’nde çalışırken hastanın kan tahlilini değiştirdiği gerekçesiyle yargılandığını duydum. Bu sebeple kendi doktorluk diploması askıya alınmış. Eşimi kaybettiren diğer doktorun diplomaya sahip olduğunu biliyorum, ama bu doktorun da diplomasının askıya alınmasını talep ediyorum. Gündoğan, “Çünkü benim evime ateş düşüren doktorların hâlâ o klinikte görev yapmasını istemiyorum. Bir an önce gerekenin yapılmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Songül Gündoğan, klinikteki doktorların ve kliniğin işleyişinin durdurulmadığını kaydederek, “Eşim vefat ettikten 15 gün geçmesine rağmen klinik hâlâ açık ve insanlara hizmet vermeye devam ediyor. Bizim evimizde ise hayat durdu. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.