0

BEĞENDİM

0

Sürekli Glikoz İzleme Cihazlarının Geri Ödeme Kapsamına Alınması

Sürekli glikoz izleme (CGM) cihazlarının, 18 yaş altındaki Tip-1 diyabet hastaları için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geri ödeme kapsamına alınması, Türkiye’deki binlerce diyabetik çocuğun ve ailelerinin yüzünü güldürdü. Bu gelişme, diyabet hastalarının yaşamlarını kolaylaştıran bir adım olarak değerlendiriliyor. Özellikle çocuklarda büyük bir zorluk ve acıya neden olan parmak ucuna iğne batırılarak yapılan şeker ölçüm yönteminin ortadan kalkması, aileler tarafından memnuniyetle karşılandı. Diyabet uzmanları, ilerleyen dönemde yaş ve hastalık sınırlamalarının da kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Balcalı Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gamze Akkuş, Türkiye’de toplumun yüzde 15’inin diyabet hastası olduğunu belirtti. Doç. Dr. Akkuş, bu durumun giderek artan bir sorun haline geldiğini ifade ederek, “Bu hastalığın en önemli tedavi aşaması iyi kan şekeri kontrolüdür. Ancak hastaların sürekli glikoz ölçüm sistemlerine (CGM) erişimi bir hayli güçtü. Sağlık Bakanlığımızın onayıyla 18 yaş altı Tip-1 diyabetliler bu teknolojiye artık çok daha kolay ulaşabilecekler,” dedi. Doç. Dr. Akkuş, hem Tip-1 hem de Tip-2 diyabet hastalarında etkin, erken ve sürdürülebilir kan şekeri kontrolünün hedeflendiğini sözlerine ekledi.

Tip-2 diyabet hastalarının da bu teknolojiden yararlanmasının önemine değinen Doç. Dr. Akkuş, “Tip-2 diyabet olup da günde 3-4 kez insülin tedavisi yapan hastalar da var. Bu hastalar için de CGM teknolojisinin kullanılması, hastalığın takibini kolaylaştıracaktır,” ifadelerini kullandı. Türkiye’de diyabetin büyük çoğunluğunu Tip-2 diyabet hastalarının oluşturduğunu belirten Doç. Dr. Akkuş, çoklu insülin kullanan bu hastalar için CGM’in uygulanmasının önemli bir konu olduğunu belirtti.

Diyabetin sağlık harcamalarının önemli bir bölümünü oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Akkuş, “Sürekli kan şekeri yüksekliği, körlük, uzuv kaybı, böbrek yetmezliği ve kalp krizi gibi birçok komplikasyona neden olabiliyor. Komplikasyon kaynaklı kronik hastalıklar oluşabiliyor. Bunlardan kaynaklanan hastaneye yatışların çoğu da diyabet kaynaklı oluyor ve bu da ciddi bir mali yük getiriyor,” diye konuştu. Doç. Dr. Akkuş, “Eğer CGM cihazları yaygınlaştırılır ya da etkin kan şekeri kontrolü sağlanırsa, bu hastalıkların çoğunu daha oluşmadan engelleyebiliriz. Bu, hem hasta, hem hekim, hem de ülke sağlık ekonomisi açısından ciddi kazanımlar getirecektir,” şeklinde devam etti.

Emekli birey Gani Şentürk (54), 2012 yılında geçirdiği böbrek naklinin ardından kortizon kullanımının yanı sıra şeker hastası olduğunu anlattı. Şentürk, diyabetik yaralarının olduğunu ve bu durumun yaşamını zorlaştırdığını vurguladı. “Sensörlü cihazların tüm hastalar için SGK tarafından karşılanabilir olması, büyük bir kolaylık sağlayacaktır,” dedi.

Ev hanımı Hafize Kara (61), 19 yıldır şeker hastası olduğunu ve insülin tedavisi gördüğünü belirtti. “Parmaktan iğne batırarak yaptığımız parmak ölçümü, ciddi bir ağrıya neden oluyor. Cihaz, şeker düzeyim düştüğünde veya aniden yükseldiğinde uyarı veriyor. İnşallah tüm hastalar bu cihazları kullanabilir,” dedi.

Makine mühendisi Hakan Demir (55) ise 25 yıldır Tip-1 diyabet hastası olduğunu belirterek, “Kısa süre önce sensörlü ölçüm cihazı kullanmaya başladım. Günlük olarak parmaklarımı delmek ve