Ege’nin Hüzünlü Veda Anısı: Annesi Gözyaşlarıyla

0

BEĞENDİM

0

‘GELDİM OĞLUM, İLK GECEN NASIL GEÇTİ?’

İpek Yeşilçam Avcı, annesi Fatma Yeşilçam ile birlikte, oğlu Ege Avcı’nın mezarını ziyarete gitti. Ziyaret, İzmir’in Torbalı ilçesi Ayrancılar Türkmenköy Mezarlığı’nda gerçekleştirildi. Ege Avcı’nın dedesi Muammer Yeşilçam’ın mezarında da bulunan Avcı, burada duygusal anlar yaşadı. Oğlunun mezarı başında, “Geldim oğlum, ilk gecen nasıl geçti?” diyerek gözyaşlarını tutamadı. Bu an, anne ve torun arasındaki bağın derinliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

DHA’ya röportaj veren İpek Yeşilçam Avcı, oğlu Ege’nin sağlık durumu hakkında bilgi verdi. 2018 yılının Aralık ayında Ege’nin bir sağlık sorunu ile karşılaştığını belirten Avcı, çocuğunun oksijen yerine azot alması nedeniyle yanlış bir tedavi uygulanarak ciddi bir engellilik durumu ile karşı karşıya kaldıklarını kaydetti. Ege’nin bu süreçte yüzde 100 engelli kalmasının ardından, anne Avcı ve ailesinin altı yıl süren mücadeleleri sonucunda Ege’yi ebediyete uğurlama kararı aldıklarını açıkladı. Bu altı yıllık yürütülen mücadelenin, ailenin dayanışmasını ve kararlılığını simgeler nitelikte olduğu belirtildi.

İpek Yeşilçam Avcı, daha fazla detay vererek, “Altı senelik bir mücadelemiz vardı. Altı senenin sonunda dün Ege’mizi ebediyete uğurladık” ifadelerini kullandı. Bu süreçte yaşadıkları zorluklar ve duygusal yük, ailenin kalbinde bir yaraya dönüşmüş durumda. Avcı, yaşanan sürecin ardından dava sürecinin de devam ettiğini belirtti. “Dava sürecini altı sene uzattılar. Altı senenin sonucunda netice bu. Yani bekledikleri bu muydu? Onu bilmiyorum” diyerek yaşadığı hayal kırıklığını dile getirdi.

İpek Yeşilçam Avcı, dava süreci hakkında düşüncelerini paylaşırken, “Bundan sonra hızlanırlar diye düşünüyorum. Biz bebeğimizi kaybettik. Bu konudan dolayı kalbimiz kırık” sözleriyle acısını özetledi. Ailelerinin başına gelen bu zor olay, sadece kendi hayatlarını değil, toplumun birçok kesimini de derinden etkileyebilecek bir durumdur. Hastalık, adalet arayışı ve kayıp, birçok aile için trajik sonuçlar doğurabilmektedir.

Bu olay, sağlık sistemindeki yanlış uygulamalara ve hukuki süreçlerin zorlayıcılığına dikkati çekmekte. İpek Yeşilçam Avcı’nın yaşadığı süreç, birçok insanın yaşadığı travma ile paralellik gösterebilir. Bu tür konuların kamuoyu tarafından daha fazla gündeme getirilmesi gerektiği, sağlığın ve yaşamın değerine yönelik önemli bir hatırlatma olmaktadır. Avcı ve ailesinin yaşadığı dram, hem kendi hikayeleri hem de benzer durumlarla karşılaşan diğer aileler için bir ilham kaynağı olmalı.

Tekin GÜRBULAK/İZMİR