İzmir’de Bıçakla Tehdit: Boşanma Krizi!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de yaşanan olay, 2023 yılında boşanma aşamasındaki bir çiftin başından geçen şok edici bir durumu gözler önüne seriyor. 32 yaşındaki Şiyar A., 26 yaşındaki eşi Fatma A. ile yaşadığı geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı aldı. Bu süreçte, Şiyar A.’nın, çocukları Y.C.A. (7) ve B.A.’nın (3) güvenliği için endişe verici bir hamle yaptığı belirtiliyor. Fatma A., boşanma aşamasında olduğu eşiyle bir görüntülü arama gerçekleştirdiği sırada, Şiyar A. çocuklarının boğazına bir bıçak dayayarak tehditte bulundu.

Olay, Karabağlar ilçesinde meydana geldi. Fatma A., çocuklarını Şiyar A.’ya bırakıyor ve Burdur’a gidiyordu. Bu sırada, görüntülü aramadan yararlanan Şiyar A., çocuklarının hayatını tehlikeye atarak Fatma A.’ya psikolojik olarak baskı yapmaya çalıştı. Annesine yönelik olan bu tehditler, Fatma A.’yı son derece endişelendirdi ve hemen emniyete başvurarak şikayetçi oldu.

Emniyet ve savcılık, Fatma A.’dan gelen ihbar üzerine hızla harekete geçti. Şiyar A., Karabağlar ilçesinde gözaltına alındı. Olayın etkileri daha da derinleşirken, çocuklar devlet korumasına alındı. Georg Erich Zeller’in “Aile, bireylerin birleştiği bir sosyal kuruluştur” sözüne rağmen, ailenin bu durumda yaşadığı trajedi gözler önüne serildi. Hemen ardından Şiyar A. ise emniyetteki ifadesinde, eşiyle aralarında yaşanan sorunlar nedeniyle boşanma kararı aldıklarını belirtirken, bir yandan da çocuklarına zarar vermek istemediğini vurguladı.

Şiyar A., ifadesinde, “Eşimle sorunlar yaşıyoruz, beni terk etti. Çocukları vermek istedim, kabul etmedi. Annemin de desteği ile beraber bakıyoruz. Söz konusu görüntüler eski. Eşimle yaşadığım bir tartışma sonucu yaşandı. Çocuklarımı seviyorum, asla zarar vermem” dedi. Ancak, Şiyar A.’nın bu ifadeleri, görüntülerin mahkeme tarafından incelenmesi ve durumu objektif bir şekilde değerlendirilmesi açısından kaygı uyandırıyor. Emniyet yetkilileri, durumun ciddiyetini göz önünde bulundurarak gereken tüm adımları atacaklarını belirttiler.

Olayın ardından Şiyar A., adliyeye sevk edildiğinde, mahkemede yine aynı savunmalarla bulunmaya devam etti. “Ben yapmadım” şeklindeki ifadeleri, tutuklanma gerekçesi olarak ortaya kondu. Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet konularındaki hassasiyetler göz önüne alındığında, bu durum bir kez daha gündeme gelmiş oldu. Çocukların durumu ve ailenin yaşadığı travma, toplumun gözünde önemli bir yer edineceği aşikar. Hukuki süreçlerin devam ettiği bu dönem, özellikle çocukların sağlığı ve güvenliği açısından büyük bir öneme sahip.

Yaşanan bu olaylar, bireylerin ruhsal durumlarının nasıl değişebileceğini ve boşanma sürecinin aile üzerinde yarattığı baskıyı tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Fatma A.’nın yaşadığı kaygı ve endişe, aynı zamanda anne olarak çocuklarının güvenliğini sağlama çabasındaki bir kadının hikayesini de anlatıyor. Bu durum, Türkiye’deki aile dinamikleri ve boşanmanın getirdiği duygusal yükler üzerine bir düşünce gelişimine de kapı aralamaktadır.